“(…) Ilımlı (moderate) Müslümanlık olarak sırtı okşanan örgütsel yapıların insan tipine bu açıdan bir göz atalım. Finans sektöründen bilişim sektörüne kadar her alanda uzman yetiştiren, bürokrasiden stratejik tüm alanlara sızan, iyi eğitim almış binlerce insan yetiştiren ‘the cemaat’ yapılanmasının bu anlamda kritik edilmemesi anlamlı. Anadolu’nun muhafazakar insan birikimini teknik anlamda çok iyi yetiştiren binlerce beyni seferber eden bir yapının modern dünyanın sorunlarına dair anlamlı bir cümle kurduğunu hatırlayan var mı? İktidar şehvetleri ve bu uğurda girdikleri küresel ilişkileri bir kenara koysak bile, entelektüel anlamda, düşünsel anlamda bir cümle dahi kuramamış olmaları tesadüf olabilir mi? Zaten böylesi anlamlı cümle kurma kaygıları olmadığı içindir ki Batılılardan iltifat görebiliyor. Kapitalist ve modern dünyayı sorgulamadan seküler ve Müslüman kalmayı deneyenler robotik muhafazakarlardır. Bu muhafazakarlaşma tipolojisi Müslümanlık kaygısı güden tüm yapılar için bir yüzleşme vesilesi olmalıdır. (…)” (Akif Emre’nin Yeni Şafak’ta (18.02.2017) çıkan “Sahici cümleler kurabilmek” başlıklı yazısından bir bölüm.)
http://www.yenisafak.com/yazarlar/akifemre/sahici-cumleler-kurabilmek-2036253
Akif Emre bu yazısında, kendisinin de belirttiği gibi, “the cemaat” dediği bu malûm yapılanmayı kritik ederken önemli ve istisnai olan bir yaklaşımda bulunuyor. Bu anlamda söz konusu grubun kritik edilmemesine de dikkat çekiyor. Dolayısıyla bu yazısı özgün bir yaklaşımı içeriyor bu konuda. Entelektüel anlamda modern dünyanın sorunlarına dair bir tek anlamlı cümle dahi kuramamış olmalarından söz etmesi ve böyle olduğu için Batılı ülkelerin iltifatına mazhar olduklarını belirtmesi, fikrinin önemini belirgin olarak yansıtıyor. Önemsedim ve etkileyici buldum bu yazıyı. Meğer adamların işi gücü sızmakmış. Bir sözde dergilerinin adı da Sızıntı idi. İslâm anlayışlarını robotik muhafazakârlık ideolojisi olarak belirleyip sızma ve aksiyonu yöntem bilip, bir gazeteyi de türlü numaralarla en çok satan gazete durumunda algılatıp işlerine bakıyorlarmış. Ama peş peşe her hamleleri geri püskürtüldü, Batı ülkeleri bu durumlarında bile onları himaye etmekte.