Ağustos 2017 Posts

Bu günkü (Pazar, 27 Ağustos 2017) gazetelerden seçtiğim üç yazıdan üçer cümle…

 

İlki, Mahmud Erol Kılıç‘ın “Aydınlanmış Medine’den selam” başlıklı yazısı (Yeni Şafak).

“(…) Kastettiğimiz şey çok basit, özetle şu: Nasıl sahte peygamberler (mütenebbiler) var diye peygamberlik gerçeğine karşı çıkamazsak sahteleri var diye din adamı kavramına da karşı çıkamayız. (…)”

İki ilahiyatçı akademisyenin aynı gazetedeki yazıları üzerine…

 

Mahmud Erol Kılıç, “Din adamı vardır” başlıklı geniş sayılmayacak yazısında (Yeni Şafak, 20.08.2017), Hayrettin Karaman‘ın “Uyuyan din adamı ve zamanın ruhu” başlıklı yazısında (Yeni Şafak, 17.08.2017) belirttiği ” İslâm’da din adamı yoktur” hükmüne veya tesbitine (bu görüşte olan başka ilahiyatçılar da olduğunu ifade ederek) katılmadığını, (kendisiyle aynı fikir ve kanaatte olanların da bulunduğunu belirtir biçimde) açıkladı.

Siyasî içerikli sıradışı sayılabilecek bir yazının son bölümü

 

“(…) Bir ülke siyaseti sadece iktidar partisinden değil onu dengeleyecek bir de muhalefet partisinden teşekkül eder.
Oysa ve anlaşılıyor ki, Türkiye bu çıkmazla, açmazla, kısıtlamayla yüz yüzedir.
Ortada siyaset üreten, üretilen siyaseti kitleselleştiren bir muhalefet bulunmamaktadır.
Bu olumsuz şartı da söz konusu partinin ideolojik yetersizliği hazırlamaktadır.
Onun nedeni de CHP’nin sosyolojiden kopuk olmasıdır.
Mesele Kılıçdaroğlu değil, siyasetin kendisidir.
Üzülüyorum ama yanılmıyorum…” (Hasan Bülent Kahraman)
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/kahraman/2017/08/23/kilicdaroglu-aday-olmazsa

Gazetelerde okunmaya değer yazı kıtlığı

 

Siyasî içerikli gazete yazılarından her gün okunmaya değer toplam üç yazı bile bulamadığımı itiraf edeyim. Sanat, edebiyat, düşünce içerikli gazete yazılarından her gün öyle iki yazı bulsam sevineceğimi belirteyim.

Değişmez tabular ve yobazlıklar…

 

Mehmet Ocaktan, “Meğer şu ‘evrim teorisi’ ne güçlü bir tabuymuş…” başlıklı yazısında, başlıkta bir şekilde ifade ettiğim güncel konuya dair düşüncelerini açıklamış. O yazıdan şu kadarını alıntılamam yeterli yazarın üstünde durduğu meselenin anlaşılması için.