Kasım 2017 Posts

İki yazı: biri İslâm’ın özü, biçimleri ve medeniyetlerine; diğeri Kemalizmin evrimi, türleri ve ‘çoğulculuk’a dair

 

(…) Tarih İslam’ın özünün İran biçiminde, Türk biçiminde, Endülüs biçiminde, Hind biçiminde, Balkan biçiminde sunumlarına şahit oldu. Bu sayede kapalı dar bir mahalli alandan çıkarak evrensel değerlere sahip medeniyetler kuruldu. (…)

George Orwell ve tele-ekranlar, zamanın seli çamuru, meczup’un dediği

 

“(…) ‘Tele-ekranlar sabahtan akşama kadar sayıp döktükleri iç bayıltıcı istatistiklerle, insanların artık daha çok yiyecek, daha çok giysi, daha iyi evler, daha çok eğlence olanağı bulabildiklerini, elli yıl önceye oranla daha uzun yaşayıp daha az çalıştıklarını, daha yapılı, daha sağlıklı, daha güçlü, daha mutlu, daha zeki olduklarını, daha iyi eğitim gördüklerini kanıtlamaya çabalıyordu. İşin ilginci, bu söylenenleri doğrulamanın da, çürütmenin de mümkün olmamasıydı’ diye yazmış köşe başı nitelikteki romanı ‘1984’te George Orwell. (…) Bir kenara oturup, zamanın selinin çamurunun tümüyle akıp geçmesini bekleyen insanlar da var.
‘Dünya pazarında sermayeni bozuk para gibi harcadın’ dedi meczup, ‘peki ne aldın?’ ” (Gökhan Özcan, “Yanlış bölünmüş hece” başlıklı yazısından, YeniŞafak, 16.11.2017)
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/yanlis-bolunmus-hece-2041110

İki gazete yazısından birer bölüm

 

“(…) Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansının 2017 yılı toplantısı Almanya’nın eski başkenti Bonn’da başladı. İslam Dünyasının bir teşkilatını temsilen buradayım.

İnsan ve rûhu, dört vasıf, İblîs’in şerrinden korunma…

 

Muhyiddin İbn Arabî’nin (M./d.1165-v.1240) Arap dilinde te’lif etmiş olduğu, Ahmed Avni Konuk(M./d.1868-v.1938) tarafından Arap harfleri zamanı Türkçesinin son yıllarında tercüme ve şerh edilmiş, Prof. Dr.Mustafa Tahralı’nın Latin harfleri dönemi Türkçesinde yayına hazırladığı “Tedbîrât-ı İlâhiyye” adlı eserin 311. sayfasından, başlıkla ifade etmeye çalıştığım konuda bazı ifadeler:

“Bilgi” hakkında M.İbn Arabî’den birkaç söz

 

“Eğer bilgi,” diyor İbn Arabî, “aklî bir delile dayalı nazariyelerden (teoriler -aa.-) ve (dolayısıyla) şüphe uyandırıcı yollardan elde edilmişse, böyle bir şey, bize göre, sahibinde şüphe uyandırdığından dolayı bilgi değildir. Bilgi, bilende şüphe uyandırmamalıdır.