Temmuz 2018 Posts

Üç gazete yazısından seçtiğim ve alıntıladığım ifadeler ve bunlardan en etkileyici bulduğum cümle: “Herkes kendi telefonunun bir karış ekranında tutsak!”

 

“(…) Bir grup çıkıyor -ki yukarıdaki tasnifte bana göre cemaat- liderinin ihtirasları doğrultusunda devleti demokratik olmayan yöntemlerle ele geçirmeye çalışıyor, değişik kanunsuzluklara bulaşıyor, hedef ortaklığına düştükleri yabancı istihbarat kuruluşlarının piyonu haline geliyor, (…)”

Gökhan Özcan: “Günümüzün teknolojik imkanları, herkese kendini dahi sanma imkanını tanıdı.”

 

Gazetelerde düşünce, bilgi, hikmet ağırlıklı okumaya değer yazı bulma imkânının son derece zor veya kısıtlı olduğu bir dönemde olduğumuz fikrindeyim. Diyebilirim ki gazetelerde bazı günler en fazla üç yazı bulabiliyorum okuma ihtiyacıma cevap verecek; bazı günler ancak bir veya iki yazı oluyor, bazı günlerde de okuyacak yazı bulamıyorum. Bu durum böyleyken, her yazısını okumak istediğim yazar sayısı da dördü geçmiyor.

“15 Temmuz”la ilgili olarak basınımızda çıkan yazılardan nitelik yönünden istisnâî kabul ettiğim bir yazıdan birkaç alıntı

 

M. Şükrü Hanioğlu‘nun tam da 15 Temmuz 2018 günü Sabah‘ta çıkan “15 Temmuz”u farklı kılan nedir? başlıklı yazısının birkaç yerinden alıntılar sunarsam, bu, sanırım bu değerli yazının okunması için mütevazı bir teşvik olur.

M. Şükrü Hanioğlu: “Dünya çapında âlim olmasına hoyratlığımızla katkıda bulunduğumuz değer: Fuat Sezgin”

 

Değerli ve seçkin akademisyen, entelektüel ve meşguliyetleri yanısıra gazete yazarı olarak bilgi birikiminden, düşüncelerinden istifade ettiğimiz M. Şükrü Hanioğlu, bu günkü yazısını geçen hafta vefat eden ve “dünya çapında âlim” olduğunu belirttiği Fuat Sezgin‘e ayırmış.

“Latin kültür dünyasının Arap- İslam kaynaklarından yararlanma işi, Müslümanların Yunan kaynaklarını kullanışındaki açıklıkla olmadı.”

 

“(…) Bilim ve teknolojinin İslam dünyasından Avrupa’ya ulaşma safhası -ki, bu resepsiyon ve asimilasyon diye iki kademede gerçekleşti- en azından beş yüz yıl sürdü. Avrupa’da gerçek manâda 16. yüzyılda kreativite ve aynı yüzyılın ikinci yarısında İslam dünyasında bilimlerin duraklaması başladı. On yedinci yüzyılın başlarında Avrupalılar bilimde önderlik durumuna geçtiler.