Ocak 2019 Posts

“Bir ekrana gömülmüş vaziyette” yaşamak…

 

Bu gün gazetelerde en dikkatimi çeken ve etkileyici bulduğum iki yazı var. İlki Gökhan Özcan‘ın “Kral çıplak, ya ahali?” başlıklı yazısı (Yeni Şafak). Diğeri Mevlana İdris‘e ait “Çocukları çok sevmek” başlıklı yazı (Karar). Sırasıyla bu iki yazıdan her birinin birkaç yerinden alıntılar sunacağım.

Dünya hayatında hakikat arayışının bir tür tezahürü veya yansıması: bunalım

 

Bazılarımız okuma ihtiyacı duyarız ve okumaya değer yazı ararız. Aradığımız yazı(lar), bulduk mu, sıkıntımıza, bunalımımıza bir ölçüde de olsa karşılık olur. Demek ki insanın sıkılmasına, bunalmasına bir çare de, aradığı yazılar. Öylesi yazıları kaleme alanlar da en azından sıkılma, bunalma nedir bilenlerden o halde. Yani kimi yazı kaleme alanlar, kimi kitap telif edenler ve bunları okuyanlar sıkıntıyı, bunalımı yaşamlarında tanıyanlardır.

Son aylarda, haftalarda, günlerde çıkmış önemsediğim yazılardan birer alıntı

 

“(…) Ancak Osmanlı ve Batı toplumlarında ‘ırk’ın eski anlamlarında da istimâli sürmüştür. Örneğin, Türbedâr Ahmed Amiş Efendi, gençliğinde Yanık Selvi (Sevlievo) Bektaşî dergâhına giderek Sadık Efendi’ye intisab etmek istediğinde kendisine ‘oğlum daha gençsin, vaktin gelince ırkı temiz birisi gelib seni bulunduğun yerde irşâd eder’ cevabı verilmiştir.(…)” (M. Şükrü Hanioğlu, “İstiklâl Marşı’nı okuyarak ırkçılık mı yapıyoruz?” başlıklı yazısından, Sabah, 11 Kasım 2018)

İyi yazıya rastlamanın kolay olmadığı günümüzde işte iyi bir yazı İsmet Özel’den

 

İstiklâl Marşı Derneği internet sitesinde “Tersinden Edebiyat Tarihi” üst başlığı altında bir yazı dizisi devam ediyor. Bu yazı dizisinin bu gün onbeşincisi yayınlandı o sitede “Mukaddeme 15” başlıklı olarak. Bu yazının beş yerinden birer alıntı sunmam, yazının bütününü merak edip okumak isteyecekler için yeterli olacaktır sanıyorum.

Gazetelerde iyi yazı kıtlığında değerli bir yazı: “Fileye ne sığmaz?”

 

Gökhan Özcan üstâdın bu günkü yazısı, başlığından da anlaşılacağı gibi hem güncel bir olaya ciddî anlamda bir değinme hem de varoluşsal durumumuzu düşünmeye ve gözden geçirmeye bir çağrı anlamında kıymetli, uyarıcı ve sıradışı bir yazı. Bu yazının birkaç yerinden alıntılama yapmak suretiyle yazıyı tanıtmayı ve okunması gereken seçkin bir yazı olduğunu duyurmayı amaçlamaktayım. Durumumuzu düşünmemiz için önemli bir fırsat ve imkân bu yazı.