Ocak 2021 Posts

” İnsanın bütün âlemin var oluş sürecini temaşa ettiği hikâye”

 

Ömer Türker, aylık CİNS dergisinin Ocak 2021 sayısında çıkan “Adem-Havva Kıssası Ve Başlangıç Sorunu Hakkında Bir Mülahaza” başlıklı yazısına şöyle başlıyor: ” Âdem-Havva kıssası, tek başına değerlendirmeye elverişli değildir. Zira bu kıssa, genel olarak insanın kendisini ve yaşadığı dünyayı anlamlandıran, âlemdeki yeri ve gayesini ifade eden kapsamlı bir hikâyenin parçasıdır. İnsan bu hikâyede sadece kendisinin değil, bütün âlemin var oluş sürecini temaşa eder.” Böyle diyor ve ekliyor: “Bu sebeple de Âdem ve Havva’nın yaratılışı hakkındaki değerlendirmeler, sadece insan türünün oluşum süreciyle ilgili değildir, bilhassa metafizik, kozmoloji ve dünya tarihi tasavvuruyla ilgili pek çok ayrıntıyı barındırır.” Alanında seçkin bir akademisyen ve entelektüel olarak yazar, daha sonra meselenin değişik yönlerini görmemizi mümkün kılacak hususları sıralıyor. Bu hususların her biri hakkında birer cümleyle özetleme yaparsam, yazıyı tanıtmış olacağımı umuyorum. Yazının bütününün okunarak yararlanılmasına bu tanıtımın faydası olacağını düşünüyorum.

İsmet Özel’in “İslâmla Damgalanmış Varoluş” başlıklı yeni yazısından alıntılar

 

Şair yazar İsmet Özel’in İstiklâl Marşı Derneği internet portalinde çıkan 24 Cemâziyelevvel 1442 (8 Ocak 2021) tarihli bu yeni yazısından (www.istiklalmarsidernegi.org.tr) olabildiğince az alıntılama yapmak suretiyle, iyi yazı meraklılarını nâçizâne haberdar etmeye çalışacağım.

“İslâm’ın bünyesi tıpkı bütün büyük sanat eserlerinde olduğu gibi insanlığın yani insan olma yolunu tutmuşluğun her merhalesinde anlaşılmaya müsaittir. (…) Bu cümleyi yerli yerince anlama kavuşturabilmek için sırayı takip edelim ve önce dikkatimizi niçin İslâm’ın bünyesi tabirine müracaat ettiğimiz noktasına yöneltelim. Aleyhindeki bütün vakıalara rağmen İslâm’ın sıfırı tüketmemiş olduğu gerçeğinin gölgesinde onun bünyesinden söz ediyoruz. Yani İslâm’dan söz açmamız canlı bir şeyden söz açmamız demektir. (…) Kitabına uydurma veya üstün bir otorite türetme dışında bu bâtıl dinler canlılığı iç yapılarından türetmiştir. Ruhban zümresi olmadan Hristiyanlık, Hahamlık olmadan Yahudilik canını koruyamıyor. Oysa Müslümanları canlı sayışımız görünürdeki bir din otoritesinden doğmuyor. (…) İslâm bir işin hakkından gelebilmek için topluluğun kendi içinden bir imam çıkarmasını emrediyor.

Müslüman hayatının idamesi bahsinde can sıkıcı bir dönemdeyiz; ama dünya siyasetinde Müslümanlar madun (alt, aşağı -a.a.-) bir yerleri olsa da sayıları göz korkusu verecek miktarı aşmış olarak vardırlar.

“Kur’an bizi her hususta bilinçlendiriyor.”

 

İsmet Özel”in İstiklâl Marşı Derneği internet portalinde “PERGELİN YAZMAZ SİVRİ UCU” üst-başlığı altında çıkan “ÖNCELİĞİ KALEMİN YAZIŞINA MI, YOKSA SİVRİ UCUN BATIŞINA MI VERELİM?” başlıklı, 17 Cemâziyelevvel 1442 (1 Ocak 2021) tarihli yazısından yer yer yapacağım alıntılamalardan oluşacak bu yazı.

(…) İşin pergel istiaresiyle başlayan kısmını yerli yerince anlamaz isek kocayan kurdun köpeklerin maskarası oluşu durumuna düşeriz. (…) Batan ucun sabitlediği sanatçı kendini niçin yaratılışın bir yerine konduğu fikri sayesinde bütün sabitlenen eşhası kardeşi sayma yerine sevk edilir. (…) Bir sanatçının hayatı itiraf ve inkâr arasında mı geçer? Sanırım öyledir. Sanatçılar hakkaniyetin muhtevasını önce itiraf, sonra inkâr eder. (…) İsmet İnönü’ye bir anıt-mezar tahsis etmeği niçin kimse aklına getirmedi? Çünkü onun siyaseti inkılapların muhafızlığıyla kayıtlıydı. Bu sebeple ona Anıtkabirde bir makam tahsis edilmesinde şaşılacak bir şey yok. (…)

(…) Kur’an bizi her hususta bilinçlendiriyor. Bir yanımızda şiir kılığına girme telaşı içinde ortamı gürültüye boğan metinler var. Diğer yanımızda ise ne hüsnünden ne de haslığından taviz vermeğe yanaşan şiir yer alıyor. (…) Dünyada sahip çıktığımız statü batan sivri ucun verdiği acıyla birebir bağlantılıdır. (…)