İçten bir ses
Mustafa Kutlu, gazete yazarı olarak da izlediğim, yazılarını okuduğum (çok azdır şu dönemde takipçisi olduğum gazete yazarı) bir değerli insan. Onun Şükür başlıklı ve 28 Nisan 2021 tarihli, gerçekten etkilendiğim yazısının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalardan oluşacak bu yazı.
” Hani Yunus Emre der ya: ‘Miskin Yunus bîçâreyim Baştan ayağa yâreyim’. Bunun gibi, çok seyrek de olsa gafletten kurtulduğum anlarda; bir etrafıma bir de kendime bakıp ‘baştan ayağa’ şükre garkoluyorum. Sevincimden ağlarken kendi kendime: – Bu ben miyim yâ Rabbi? – Bunlar çiçek açmış kiraz ağaçları, şu öten kuş kanarya mı?
(…) Bütün bunlar için; şu içtiğim su, bastığım toprak için, kalbime koyduğun iman, içime doğan nur, önüme açtığın yol, aklıma düşürdüğün fikir, dilime dolanan kelime-i tevhid için ve daha neler neler için; anam-babam-eşim-evlâdım-kardeşim-arkadaşım-yerim-yurdum-sağım-solum-aklım-fikrim (ne sayarsın bre abdal) saymaya kudretim yetmeyecek her şey için binlerce şükür.
(…)
Gözyaşları ile, dua ile, secde ile şükür diyorum. Çok şükür bu ihsana, bu nimete, bu devlete.