“Nasıl İnceleceğiz?”
Gökhan Özcan‘ın dünkü Yeni Şafak gazetesinde çıkan yazısının başlığı böyle. Gazete yazılarından iyi yazı okumanın neredeyse nâdiren olduğu şu günlerde çok iyi ve gerçekten güzel bir yazı olan o yazının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalardan oluşacak bu yazı ile iyi yazı meraklılarını o yazıdan haberdar etmektir niyetim ve murâdım.
“Zamana dayalı geleneksel değerler üzerinde yükselen bir toplumda o toplumun bireyleri olan insanlar çevrelerinden aldıklarıyla belli bir incelik kazanır. Bunun üstüne elbette kendi gayretleriyle bir şeyler koyma mecburiyetleri vardır. (…)
Güzeli görmek, güzelliği bilmek, o güzelliklerden kendi insanlığına bir şeyler katmak, o kabiliyete erişmek için gayret gösterenlerin ulaştığı bir meziyettir. (…)
(…) Oysa, güzel güzelliği geçmeyecek olandır; göreni, bileni, dokunanı, idrakine erişecek olanı güzelleştirecek olandır. İnsanı inceltecek olan, güzelle, güzellikle böyle has bir irtibat içinde olmaktır.
(…) Tek tek insanların güzelliği arayıp bulmasına, ararken güzelleşmesine izin ve imkân verilmiyor artık. Otoritelerini nereden aldığını bilmediğimiz birileri, birtakım buyurgan odaklar; güzelin ne olduğuna, neye benzediğine, nerede bulunduğuna, kaça satıldığına, güzelliğe nasıl erişebileceğimize bizim adımıza karar veriyor. Onların güzel dediği, içinde güzellik bulunduğunu söylediği şeylerin peşine takılıyor, onları elde etmeye, onlarla güzel olmaya çalışıyoruz. Yetiyor mu peki bu bize? Elbette yetmiyor!
(…)
Güzel dediğimiz şeyin sürekli değişiyor olması, aslında hayatımızda yerleşik, kalıcı, kendini derinleştiren herhangi bir güzellik bulunmadığını söylemeli bize. Bir türlü incelmiyor, incelemiyor oluşumuz bundan! (…) “