Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-lV’den Muhammedî Kelimede mündemic(içkin) ‘Ferdî hikmet’ hakkındaki XXVll. Fass’tan alıntılamalar-3
Salihî Fass’da ayrıntılı açıklandığı üzere, tekvîn (var ediliş) ferdiyyet-i selâsiyye (üç ile ilgili teklik) üzerine dayanıyordu ki, o da Hak tarafından ‘zât’, ‘irâde’, ‘kavl’ (söz) ; ve ‘şey’ tarafından da ilâhî ilimde sâbit olan onun ‘şey’iyyet’i, ”Kün!’ kavlini dinleme” ve “emre imtisâl”idir (emre boyun eğme). Ve bir şeyin tekevvünü (var olması) için Hakk’ın bu selâsî ferdîliği, şeyin selâsî ferdîliğine mukabil olmalıdır. Ferd (tek) adetlerin ilk mertebesi üçtür. Onun altında ‘iki’ ile ‘bir’ vardır. İki adedi çifttir. ‘Bir’ ise aded değil belki bi’l-cümle adedlerin menşeidir ki, işin bu tarafı önceki fasslarda açıklandı. Üç’ün üstünde beş, yedi, dokuz ve onbir vs. sonsuz tek adedler vardır. Dolayısıyla lâ- taayyün (belirmesi / taayyünü olmayan) ahadî zât zuhûra meyl ettikde, onda bi’l-kuvve (potansiyel olarak) mevcud olan şuunâtın (şe’nler/ tecellîler) sûretleri ilminde peyda olur. İşte bu ilim mertebesinde bi’l-cümle mevcûdâtın şey’iyyâtı (şey’likleri) sâbit olur. Ve ilk sabit olan şey, bi’l-cümle şey’iyyâtı toplayıcı olan Muhammedî hakikattir ki, o kül şeydir (şey’in tümeli).