İsmet Özel’in “Üç Zor Mesele Teknik-Medeniyet-Yabancılaşma” isimli kitabından (TİYO Yayıncılık II.Baskı Eylül 2014) alıntılar(1)
” (…) İnsanlığına müracaat edebileceğimiz bir ‘biz’ olduğuna inanmak istiyorum. Hele ki, okumaya niyetlendiğiniz satırların benim akim kalmış teşebbüsümü nakletmeğe yaramasını bilhassa istiyorum.
Zihnim buluğ çağımdan kırk yaşıma -demek ki, bundan otuz sene evveline- kadar intiharla meşgul olmaktan geri durmadı. Bir saplantıydı bu. Ne yaparsam yapayım kafamdan uzaklaştıramadığım, bana bu geçen müddet boyunca tırnaklarımı ve bıyıklarımın uçlarını ısırtan bir sabit fikirdi intihar; ama şimdi burada bahsettiğim başka bir şeydir. Akim kaldığını belirterek sözünü ettiğim teşebbüs intihar teşebbüsü değil. Tam tersine bu ilginç teşebbüsüm intihar karşıtı bir hususiyete sahip. İntibak teşebbüsü bu. Teşebbüsümün kendine seçtiği hedef geçerli ve yürürlükteki dünyaya nüfûz etmekti. Akim kaldığına artık çok seviniyorum. İntibak edemeyişim çok iyi olmuş. (…) Ben dünyayı ıskaladım, dünya da beni ıskaladı. Her ne kadar yetişemediysem de, kacırdıysam da dünyayı; dünya beni kacıramadı, yetişemedi bana, yakalayamadı beni dünya. (…) Bana teğet geçti dünya, kendini bana isabet ettiremedi.