Kerîm(cömert, verimcil)Kur’ân’dan ma’nâları ile (meâlen) beş âyet
“(Siz, münâfıklar!) Sizden öncekiler gibisiniz ki, onlar kuvvetçe sizden daha çetin, mal ve evlâtça sizden daha çok idiler. Onlar dünya hayâtından nasipleri kadar zevk sürmeye bakmışlardı. İşte sizden öncekiler, nasıl nasiplerince zevk sürdülerse, siz de öyle nasibinizle zevk sürmeye baktınız. Siz de onların daldığı gibi daldınız. Onlar öyle kimselerdir ki, dünyada da âhirette de yapıp ettikleri boşa gitmiştir. Ve işte bunlar hüsrâna uğrayanların ta kendileridir.” (Tevbe Sûresi, 69. âyet)
“Rablerini inkâr edenlerin hâli şudur: Amelleri(işledikleri) fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şeyi ellerine geçiremezler. İşte Hak’dan uzak olan sapıklık budur.” (İbrâhim Sûresi, 18. âyet)
“Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu ise, hakikî hayat odur. Ne ki, bilselerdi!..” (Ankebût Sûresi, 64. âyet)
” Onları göreceksin ki, ateşe atılırken zilletten boyunlarını bükerek göz ucuyla bakarlar. İman etmiş olanlar da ‘Gerçekten hüsrâna uğrayanlar, kıyamet günü hem kendilerini, hem ailelerini hüsrâna düşürenlermiş!..’ diyecekledir. Dikkat edin! Zâlimler daimî bir azap içindedirler!” (Şûra Sûresi, 45. âyet)
” Ve işte sana böyle emrimizden bir ruh (Kur’ân) vahy ettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Lâkin biz onu bir nur yaptık. Onunla kullarımızdan dilediklerimize hidâyet veriyoruz, ve muhakkak ki sen doğru bir yolu gösteriyorsun.” (Zühruf Sûresi, 52. âyet)