Kur’ân-ı Kerîm Tevbe Sûresi’nden anlamlarıyla beş âyet
“(Münafıklar) sizin rızanızı kazanmak için Allah’a yemin ederler. (‘Peygamber’e eziyet ettiğimiz söylentisi yalandır’ derler) Eğer bunlar mü’min iseler, daha önce Allah’ı ve Resûlünü razı etmeleri daha lâyıktır.”(Tevbe, 9/62)
” Yemin olsun ki, (Tebük seferine giderken seninle alay eden) münafıklara (benimle ve Kur’anla niçin alay ediyorsunuz? diye) sorsan, mutlaka ‘Biz sadece (lâfa) dalmış şakalaşıyorduk!‘ derler. ‘Allah ile, âyetleri ile ve Peygamberi ile mi eğleniyordunuz?’ de.”(9/65)
” Boşuna özür beyan etmeyin. İman (ettiğinizi söyledik) ten sonra küfrettiniz (inkâr ettiniz). İçinizden bir kısmını affetsek bile, bir kısmınızı, suçlarında ısrar ettiklerinden dolayı azabımıza uğratacağız.” (9/66)
“Münafıkların erkekleri ve kadınları birbirinin tıpkısıdırlar. Kötülüğü emrederler, iyiliği yasaklarlar. Ellerini sıkı tutarlar (hayır yapmazlar). Onlar Allah’ı unuttular, Allah da onları unuttu! Doğrusu münafıklar fâsıkların (yoldan çıkmışların) ta kendileridir.“(9/67)
“Allah, münafıkların erkeğine, dişisine ve bütün kâfirlere ebedî kalmak üzere cehennem ateşini va’d buyurdu. Bu onlara yeter. Allah onları rahmetinden uzaklaştırdı. Onlar için devamlı bir azap var.” (9/68)