Kutuz Hoca’nın Hatıraları
Kitabın bu başlığı altında şu tamamlayıcı ifade de var: ‘Cumhuriyet Devrinde Bir Köy Hocası‘
İsmail Kara‘nın hazırlamış olduğu ve Dergâh Yayınları’ndan çıkan (İlaveli 4. Baskı: Eylül 2015) bu kitabın birkaç yerinden yapacağım alıntılamalardan oluşacak bu yazı.
” Kutuz Hoca’nın Hatıraları (3.Baskı) çıktıktan sonra da biz kayıtlar yapmaya, yeni bilgileri zabtetmeye, sayfa kenarlarına ilavelerde bulunmaya, görsel malzeme temin etmeye devam etmiştik. (…) Dolayısıyla kitabın hem muhteva hem de görsellik itibariyle daha mütekâmil yeni bir baskısının yapılması hep gündemimizde oldu.
Rahmetli Kutuz Hoca’nın 8 Aralık 2011 tarihinde Hakk’a yürümesi ve hemen ardından kitabın tükenmesi üzerine iş âciliyet kesbetti. Fakat kitapların ilaveli yeni baskılarının da bir kaderi var; arzu etmemize ve vakit buldukça çalışmamıza rağmen bugünlere kadar geldik, geciktik. (…) Kutuz Hoca’nın Hatıraları‘nın yeni haliyle daha vasıflı ve daha fonksiyonel hale geldiği düşüncemize umarım siz de katılırsınız. Hatıraların sahibine rahmet niyazlarımıza da katılırsanız o nûrun alâ nûr olacaktır.”
“Her şeyden evvel tek partili yılları yaşayan hocaların ve şeyhlerin, sıkı veya gevşek bağlarla bunların etrafında hâlelenen kişilerin; talebelerin, müritlerin düşünce ve tavır olarak tek bir blok halinde ele alınamayacağının bilinmesi gerekir. (…) Buna karşılık icraattan mağdur, gidişten gayri- memnun olmakla beraber muhalif gözükmemeyi dinî bir vazife, itaatsizliği fitne gören kişiler de var. Dolayısıyla burada belirleyici olan, hoca ve şeyhlerin siyasî merkezle münasebetlerinin ne olduğu ve genel gidişi nasıl değerlendirdikleridir: Muhalif mi, muvafık mı, küskün mü, mağdur mu, defteri kapatmış mı, beklenti içinde mi?… Ve tabii niçin?