Temmuz 2023 Posts

“Padişahsız, Halifesiz Cumhuriyet döneminin büyük bir imkânı olmalıydı; ama olmadı.”

 

İsmet Özel‘in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde “Kayıtlı ve Şartlı Hâkimiyet” başlığıyla çıkan 17 Zilhicce 1444 (5 Temmuz 2023) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/ İsmetOzel?Id=181&Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının üçüncü paragrafının ilk cümlesi olup alıntı olarak bu yazının başlığını teşkil etmekte) oluşturacak bu yazıyı.

“Riche comme ses pachas” Fransızların bir sözü bu. “Paşalar kadar zengin” demeğe gelir. Yani paşaların ellerinde tuttuğu servet burjuva sınıfı dünya ölçüsünde hesaba katılan Fransızların bile dikkatini çekmiş. (…)

İsmet Özel’in “ÜÇ ZOR MESELE Teknik- Medeniyet-Yabancılaşma” kitabının (TİYO, Eylül 2014 II.Baskı) başlarından alıntılar

 

“(…) İnsanlığına müracaat edebileceğimiz bir ‘biz’ olduğuna inanmak istiyorum. Hele ki, okumağa niyetlendiğiniz satırların benim akim kalmış teşebbüsümü nakletmeğe yaramasını bilhassa istiyorum.” (Üç Zor Mesele, Eylül 2014 II.Baskı, s.11)

“İslâm’ı anlama bakımından ‘tecrid’ safhasında isek müslim olarak düşünür ve davranırız.” ( s.24)

“Küfre karşı sağlıklı bir tutum takınmak ancak, İslâm’ı kavramaya ‘tefrid’ safhasına ulaştıktan sonra mümkün olabilir.” (s.25)

” ‘Tefrid’ safhasındaki Müslüman, hepsi aynı millet olan küfre karşı (eğer modern bir deyim kullanmayı tercih ederseniz, bir ‘sistem’ olan küfre karşı) ne yapılması gerektiğini bilir. Bilir ama yapabilir mi? Yapabilmesi için Müslümanın İslâm’ı kavrayış bakımından ‘tevhid’ safhasında olması gereklidir.” (s.26)

Hüseyin Atlansoy’dan Sezai Karakoç’u hatırlama

 

“(…) Şair görünmemek isteyendir, tanınmamayı dileyendir. Kaçamaz. Her kaçış teşebbüsü yepyeni pırıl pırıl bir şiiri gün doğmadan gün yüzüne çıkarmasıyla sonuçlanır.

Birbiri ardına Şahdamar, Körfez ve Sesler kitaplarını yayımlar. Bu kitaplarda ortak olan bir durum vardır. 1953 yılından itibaren -1958 yılı dâhil- her yılbaşı gecesi şiir yazar Sezai Bey. Bir adam yılbaşı gecesi şiir yazıyorsa yalnız demektir, hattâ kimsesiz.

“Bu dünyanın tuzaklarından uzak durun, çünkü onun tuzağının ayrımı güçtür.”

 

Muhyiddin İbn Arabî’nin Fütûhât-ı Mekkiyye (Mekkî fütûhlar/açılmalar) isimli eserinin Ekrem Demirli çevirisi ile Litera Yayıncılık’tan çıkmış (2009) 11. cild’inden yapacağım bazı alıntılamalar (bunlardan ilki s.47’den bir cümle olup alıntı olarak başlığı teşkil etmekte) oluşturacak bu yazıyı.

“Kapılar açılıp ardında bulunanlar sana göründüğünde, bir bakış ile onların bilgisini kuşatırsın.” (s.47)

“Allah’ın yaratıklarındaki hükmü ne kadar gariptir! Allah’a yemin olsun ki, O’nu ancak Allah bilebilir. Acaba mutlular ve bedbahtlar bu hükme göre midir? Yoksa sadece mutlular değil, bedbahtlar mı ona tahsis edilir (ayrılır). Allah’ın herhangi bir yaratılmışın şefaati olmaksızın ateşten çıkartacağı kimseler de bu menzilden öğrenilir.” (s.50)

“Varolmanın Boyutları”

 

William Chittick’in Tasavvuf ve Vahdetü’l- Vücûd üstüne yazılarının İnsan Yayınları, ‘alternatif düşünce’ dizisinden kitaplaştırılmış (dördüncü baskı, 2013) duruma Turan Koç’un derleme ve çevirisi ile gelmesi sonucu, bu kitaptan yapacağım bazı alıntılamalar bu yazıyı oluşturacak.

“Çağdaş dünyanın en kötü ve zararlı hatalarından biri, modern bilimsel bilgi ve onunla birlikte gelen teknolojinin meşrû ve tarafsız olduğu görüşüdür. Bu hatanın, bilimsel dünya görüşünde içkin bulunan yanlışları kavramak için kendi geleneklerinde bir sürü entelektüel kaynağa sahip olan Müslümanlar arasında zuhur etmesi özellikle şaşırtıcı olmaktadır. Kaldı ki, Batı’da da bilimsel tarafsızlık diye bir şey bulunmadığını gösteren çok sayıda filozof, tarihçi ve toplumsal eleştiriciler bulunmaktadır. (…)” (s.32)