İsmet Özel’in “Üç Zor Mesele Teknik-Medeniyet- Yabancılaşma” kitabından alıntılamalar
Şu soru soruluyor “DOĞRUDAN KAVRAYIŞ VE SANAT” başlıklı yazının en başında: “Özellikleri ve insanın düşünce, duyuş dünyasındaki yeri, yankıları ne olursa olsun, sanat acaba bir Müslümanın kulluğu için gerekli, en azından ibadetlerini yerine getirmede fayda sağlayan bir faaliyet midir?” Yahut şöyle değiştirebiliriz soruyu: “Müslümanlar bütünüyle sanata ilgisiz kalsalar, herhangi bir şey kaybederler mi?”
Sanatın bugün karşımızdaki görüntüsü pek iç açıcı değil. Hele münkir ve müşriklerin sanat faaliyetleri üzerindeki yoğun etkileri hesaba katılınca manzara büsbütün sevimsizleşebilir. Bütün bozulma dönemlerinde olduğu gibi çağımızda da sanatın üzerinde insan heva ve heveslerinin kirli etiketi vardır. Sanat eserleri çoğunlukla hakikatten saptırılmış bir ruh durumunun cilâsını üzerlerinde taşırlar. Bunlar Müslüman olarak bizleri sanattan uzak durmaya sevkedebilir. Ama unutmamalı ki sanat, etiket ve cilâdan ibaret değildir. Çoğumuz ilk planda etikete gözümüz takılması yüzünden, sanatın üzerindeki cilânın hoşumuza gitmeyen (bir mü’minin küçümseyebildiği) parlaklığı yüzünden sanata uzaklık duyarız. Hattâ sanatın inanan bir insanı sağlıklı düşünceden uzak tutacağına, düşüncelerini bulandıracağına veya zevklerini azdıracağına dair bir endişe taşırız. Böyle endişelerimiz sanatın sadece kabuğuyla ilgilenecek isek yerindedir. Ama sanata karşı tutumumuzda görünüşü aşan bir derinlik elde edebilmişsek iş değişir. (…) Eğer biraz direnip sanat eserleri üzerindeki insan heveslerine mahsus etiketi kaldırmak, gösteriş için sanat eseri üzerine sürülmüş cilâyı kazımak gücünü gösterebilirsek, inanıyorum ki orada her insanı yüce zihin uğraklarına ulaştıracak işaretler bulacağız. (…)