“Büyük meseleler ve fikirler ancak onlara mümasil bir dille anlatılabilir”

 

Prof.Dr. İsmail Kara’nın Dergâh Yayınları’ndan çıkmış yeni kitabı, İçimden Geçen Günler üzerine Munise Şimşek’le yaptığı konuşma Derin Tarih’in Ocak 2023 sayısında yayınlanmış bulunmakta. Bu yazıda o konuşmadan bazı sözlere yer verdim.

“İskilipli Atıf Hoca yakın tarihin sert dönemeçlerinden birinin kurbanlarından sadece biri. Fakat sembol isim haline gelmiş bir büyük acı hikayeyi temsil ediyor. Aynı zamanda kaşınan bir yarayı… Tarih ilmi açısından semboller önemli, toplumsal yaralar da…”

“ÖZGÜNLÜK MÜ, ÖZGÜRLÜK MÜ” başlığı altından: “Müslüman Kadının Özgünlüğü mü, Özgürlüğü mü?” Başlığını taşıyan bölümden anladığıma göre, ileride bu konuya dair daha tafsilatlı yazılar okuma şansımız olacak. İnşallah diyelim. Yıllardır her türden malzemesi üzerinde çalıştığım bir konu bu. Başörtüsünden haşema reklamlarına, tesettür defilelerine kadar. Fakat Müslüman kızların eğitimi, başörtüsü meselesi hâlâ açık bir yara olarak durduğu, taraflarca istismar edilerek ateş üzerinde tutulduğu için bu konuda soğukkanlı ve bir kısmı sert tenkitler de içerecek metinler yazmayı sürekli tehir ediyorum. Halbuki açılımları birçok tarafa giden, aynı zamanda süratle biçimsizliklere doğru akan önemli ve hayatî bir konu bu ve hakkında büyük ve derinliğine bir metin yok. Bakalım kısmeti ne zaman açılacak? Şimdilik böyle değinilerle idare ediyoruz. Ama özgünlük-özgürlük meselesi mühim. Başörtülü kızlar ve hanımlar özgünlük meselesi üzerinde kafa yormadan sadece özgürlük, insan hakları falan peşinde koşarlarsa büyük bir şey yapmış olmayacaklar. Hatta geriletici ve biçimsizleştirici bile olabilirler.”

“İskilipli Atıf Efendi’nin İstiklâl Mahkemesi’nde okuduğu savunma metnini okurlarımız dergideki yazımızdan da hatırlayacaklardır. Bu metinle birlikte ilk defa Necip Fazıl Kısakürek tarafından ileri sürülen sonra da umumi bir kabule mazhar olan bir hadisenin gerçek yüzü ortaya çıktı. Sizi tanıyanlar, odağınızda, kişilerin değil daima problem ve fikirlerin yer aldığını bilir. ‘…tarihten de sorumluyuz’ diyerek bitirdiğiniz bu bölümden hangi hisseleri çıkartmalıyız? “Tarihten de sorumluyuz” cümlesi Nurettin Topçu hocaya ait ve tarih idraki ve felsefesi açısından önemli bir cümle olduğu için bu tür yazılarda sık sık zikrediyorum. (…)Elbette bu yeni hâlin, geçmişe ait yeni yorumun sorumluluğu da bize ait olacak. Tarihle sorumluluk ilişkisi kurmak önemli.”

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked