“Medeniyet bizi düşünmeğe yaklaştırmaz.”
İsmet Özel’in İstiklâl Marşı Derneği internet portali İsmet Özel Köşesi’nde ALIN TERİ GÖZ NURU üst-başlığı altında İKNA EDEMEYEN MEDENİYET başlığıyla çıkan 10 Recep 1444 (1 Şubat 2023) tarihli yazısının (http://www.istiklalmarsidernegi.org.tr/IsmetOzel?Id=159&Katld=7) birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar (bunlardan ilki o yazının ikinci paragrafının sonuna yakın bir cümle olup bu yazının başlığını teşkil ediyor) oluşturacak bu yazıyı.
“Nasıl mantık ve nutuk müşterek köklere sahipse Logos da hem kelime demeğe geliyor, hem de mantığı ifade ediyor. Medeniyeti ders haline getirenlere sofist deme gereği duymuşlar. Yani antik Yunanlılar gramer bilmeği bir üstünlük işareti saymışlar. Şerefleri grameri olan bir dille anlaşmakmış. Buna mukabil ne dediği anlaşılmayan ve Yunanca söylenen şeyi anlayamayanlara da barbar demek üstünlüklerine kendilerince delil olmuş.
Durum üstünlüğü takvada arayan insanların dünyasında farklı. İslâm lügatinde medeniyet yok. Batı dillerinde ‘civilization’ kelimesine Türkçe konuşulan yerlerde bir karşılık bulunabilsin endişesiyle Arapça kurallara uyularak ‘medine’den Türk topraklarında Arapçaya düşmanlığıyla dikkat çeken batıcılarca türetilmiş. (…)
İnsanlar olarak durumumuz hiç iç açıcı değil. Kahir ekseriyet medenilikten medet umuyor. Kaba saba insanlar olmaktan kurtulmalı, şehir hayatının kurallarını harfiyen uygulamalı imişiz. Tavsiyeye değer bir yaklaşım mı bu? Kabalıktan kaçınmanın bizi dolaylı davranışlara yer açmağa sürüklediğini hiç hesap etmiyoruz. Bir bedevînin Resulullah’ın bulunduğu bir mecliste ‘Ya Allah herkese merhamet etme! Bir bana bir de Muhammed’e merhamet et!’ şeklinde dua ettiğini işiten peygamber şu tepkiyi vermiş: ‘Çok sıkı tuttun! Çok sıkı tuttun!’ Dikkat edin ‘Hata ediyorsun’ gibi bir ikazda bulunmamış. İnsanların ne ölçüde merhamete liyakat kesp ettikleri düşünülmeğe değerdir. (bu yazının başlığı olarak alıntıladığım cümlenin yeri o yazıda burası) Bilakis düşünmekten uzak durmamıza yol açar. (…) Medeni insan doğru ve yanlış arasında ne fark olduğu hususunda tereddüde düşer. Dolayısıyla düzgün hayatın cihad etmeden yaşamak olduğunda ısrarlıdır.
Hristiyan kaynaklara göre Mecdelli Meryem recmedilme sınırında iken Hazreti İsa orada belirir ve ‘Bu işi hiç yapmamış olan ilk taşı atsın’ buyurur. İlk taşı hiçbiri atamaz ve recm gerçekleşmez. Ben bu vakıa sebebiyle dine dayalı hayatın medeniyetle uyum halinde yürüyemeyeceği fikrine varıyorum. Sizin de dikkatinizi İslâm hayatında asayiş berkemal olmasına rağmen polisin bulunmayışına çekmek istiyorum. (…) Ahlâklı olmak için ahlâk felsefesi bilmek lâzım değil. Medenileşmek ahlâklı insanı ahlâk felsefesi bilen insana yakın tutma hatasına sürükleyebiliyor.
(…) ABD’de genetik araştırmaların hangi tehlikeleri içinde barındırdığı hususunda kamuoyunu bilgilendirmenin kanunî bir mecburiyet durumuna sokulduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra birçok virüsün devlet denetimi altında laboratuvarda üretildiğini de biliyoruz. Medenî hayatın başlı başına bir bozukluk olduğunu bilmek başımıza gelen belâları açıklamağa yetmez. İş kazalarında (…), kara yollarındaki, denizdeki ve havadaki (en düşük sayıda kayıp havada oluyormuş) trafik kazalarında ölenlerin sayısı tabiî âfetlerde ölenlerden az mı? (…)
Benim çocukluğumda hayatın mekanikleşmesinden şikâyet edilirdi. Bugün hayatın dijitalleşmesinden şikâyet edildiğine hiç rastladınız mı? (…) Belânın ancak üretim çemberinden geçerek katlanılmaz bir kötülüğe yön tuttuğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlar elbet; ama kendi yön duygusunu köreltti insanlık. (…) Çocuklara emanet edeceğimiz bir temiz mendilimiz bile yok. (…)”
No Comments