Abdülkerîm el-Cîlî’nin “İnsân-ı Kâmil” adlı eserinden (mütercim: Abdülaziz Mecdi Tolun; yayına hazırlayanlar: merhûm Yrd.Doç.Dr. SelçukEraydın, Ekrem Demirli, Abdullah Kartal; İz Yayıncılık, 4.Baskı 2015) alıntılar
“Her insanın bi’l-kuvve (potansiyel olarak) sahip olduğu bu imkân (bir sufinin ‘Allah’ı iki zıddı cem etmesi üzerine bildim’ sözünün işaret ettiği gerçek), sadece İnsân-ı Kâmil için bi’l-fiil mümkündür.” (s.17)
“Evvelâ Cenâb-ı Hakk’ın esmâsından bahs edeceğiz. Çünkü Cenâb-ı Hakk’a delâlet eden, esmâdır.” (s.32)
“Îmân ve teslimden başka ma’rifet yolu yoktur.” (s.33)
“Kur’ân ile, ahâdis ile teyid edilmiş olmayan her ilim dalâlettir; fakat onun teyid edenini ve delilini mütâlaa edenin bulamaması noktasından değil. (…) Onu zâtî himmetinle idrâke muktedir olamazsın. Bu güç yokluğuyla zannedersin ki, Allah’ın kitabı ile yâhut hadis ile o bahis teyid edilmiş değildir. Bunun için yukarıda dediğimiz gibi en doğru yol, teslimiyet ve inkârsız amel yokluğudur. İlâhî lutuf sana yardımcı oluncaya kadar sabr edersin.” (s.33-34)
” ‘Sen sevdiğini hidâyet edemezsin; fakat Cenâb-ı Hak istediğini hidâyet eder. ma’nâsında olan Kasas, 27/56 âyeti ile; ‘Sen elbette sırât-ı müstakîme hidâyet edersin’ ma’nâsında olan Şûrâ, 42/52 âyeti. Kezâ ma’nâları ‘Allah’ın evvelâ halk ettiği akıldır; Allah’ın evvelâ halk ettiği kalemdir; Allah’ın evvelâ halk ettiği, yâ Câbir, Peygamberi’nin nûrudur.’ ‘Bunlar birbirlerine mukâbil gelmiştir. Bu gibi mütekâbil meselelerde en güzel tavırlara, kusursuz olanları ne ise, oraya ağırlık vermekle erişilir.’ ” (s.35)
” Peygamberimiz için olmayıp da, Allah için olan hidayet Allah’ın Zâtına hidâyettir. Peygamberimiz için olan hidâyet, Hakk’a ulaştıran yola hidâyettir.” deriz. Sözü edilen hadislerde de deriz ki: Bunlardan murâd, tek şeydir; aradaki çokluk nisbet itibârındandır. (…) Bu düzenlemede maksadım: Ey kitabımı mütâlaa eden zât! Seni tek yöne bakmakla çok yönlerden perdeli olanların vartasından çıkarmak ve bu kitapta benim lisânım üzerine, Cenâb-ı Hakk’ın icrâ ettiği sözleri güzel idrak ederek savâb yolu bulup, tebliğ olunmuş bir hâle erişmiş olmaklığını kolaylaştırmak içindir. Ve tevfik Allah’tandır.” (s.35-36)
No Comments