“Türk yazısı ve Latin yazısı üzerine Gökhan Göbel’in “İnkılaplar Ne Zaman Niçin İflas etti” başlıklı yazısından alıntılar
“(…) İsmet Özel hep zikreder: 27 Mayıs’a kadar Babıali’de iş bulabilmek için Türk yazısını bilmek şarttı.” İsmi geçen romanların ekseriyeti evvela gazetelerde tefrika edilirdi ve gazeteye bu tefrikalar Latin yazısıyla değil Türk yazısıyla gelirdi. Bu yalnızca tefrikalarla sınırlı değildi. Muharrirler de yazılarını gazeteye Türk harfleriyle gönderirdi. Bunları okuyacak Latin harflerine aktaracak tashih edecek adam mecburen bu yazıyı bilecekti. Başvekil Adnan Menderes “Millete malolmuş inkılapları mahfuz tutacağız! Millete malolmamış inkılapları da zorla benimsetmeyeceğiz” demişti. 27 Mayıs müflis Latin yazısından kurtulma, yazımıza kavuşma ümidimizi kırdı. Ama Allah bize 27 Mayıs’tan sonra bir İsmet Özel nasip etti. Yazısız kaldığımız, yazımızı geri alacağımıza dair ümidimizin kırıldığı zamanda sesimizi İsmet Özel muhafaza ve müdafaa etti. Okumuşlar takımının daha ilk şiirlerinden itibaren dili küf kokuyor dedikleri İsmet Özel her biri tek tek ezberlenen şiirler getirerek kendi sesimizi bize hediye etti. Bunu Latin yazısının ifsadı sonucu okuryazarların terk ettiği lâkin milletin hâlen muhafaza ettiği bütün kelimeleri dillere dolayarak yaptı. “Allah kahretsin İsmet Özel okumadan duramıyorum” diye şikâyet eden insanların direncini kıran şey “Türk sesi”dir.