“Fîhi Mâ Fîh”den alıntılar
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin eseri olan ve Ahmed Avni Konuk tarafından tercüme edilmiş, Dr. Selçuk Eraydın’ın da yayına hazırlamış olduğu kitaptan (İz Yayıncılık, 8. Baskı 2009) sözler olarak yapacağım alıntılamalar bu yazıyı oluşturacak.
“Bir hâm-ı ezelînin pişmek ve olmak ihtimâli yoktur.” (s. 2)
“Ma’lûm olduğu üzere ehlullah cevâmiu’l-kelîmdir (birçok manâyı kendinde toplayan).” (s. 3)
“Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin!..” (Mümtehine, 60/1) (s. 58)
“Ancak kalb huzûru ile namaz olur” buyrulmuştur. Fakat sûretini icrâ etmek, rükû ve sücûd eylemek lâzımdır ki, ondan sonra hisseli olasın ve maksûda erişesin.” (s. 131)
“Temyiz (ayırma) îmândır; küfür ise temyizsizliktir.” (s. 133)
“Nihâyet bu fıkhın aslı vahiy idi; fakat halkın fikirleri, duyguları ve tasarrufu ile karışınca o letâfet kalmadı. Ve günümüzde vahyin letâfetine hiç benzer mi?” (s. 133)
“Bir ihtiyar oyun/eğlence ile meşgûl olunca, âkıl (akıllı) değildir. Eğer yüz yaşında olsa yine çocuktur. Ve eğer çocuk olup oyun-eğlence ile meşgûl olmasa, o pîrdir. Burada yaşa itibar yoktur. ‘Vasfı bozulmayan sudan …’ (Muhammed, 47/15) (s. 134)
“İşte onlar kendilerine öyle bir azâbımız gelip çattığında olsun yalvarmalı değil miydiler? Fakat yürekleri katılaşmış, şeytan da her ne yapıyorlar ise, kendilerine süslü göstermişti.” (En’âm, 6/43) (s. 137)
“Baş odur ki onda bir sır ola. Yoksa bin baş bir pula değmez.” (s. 149)
“Enbiyâ ve evliyâ külliyen kendi murâdlarını terk etmişler ve Hakk’ın murâdına tâbi olmuşlardır.” (s. 150)
“Yaşadığınız gibi ölürsünüz ve öldüğünüz gibi haşr olursunuz.” (s. 152)
“Eğer bir kimse biz söylerken uyursa, bu uyku gafletten değil, belki emniyettendir.” (s. 153)
“Nimetlere hamd etmek ile şükr eylemek arasındaki fark budur ki, onun cemâline ve şecâatine şükr ettim denilmez. Hamd ise şükürden eâmdır (pek kapsamlı).” (s. 165)
“Dünyâ uyuyan kimsenin rüyası gibidir.” (s. 168)
No Comments