Güncel hâdiseyle ilgili önemli ve sıra dışı bir yazıdan…
“(…) Hedefi imha etmek için tam bir acımasızlıkla saldıran, kan dökmekten, masumları katletmekten çekinmeyen gözü dönmüşlük hali ancak mistik bir bağlanma ile açıklanabilir.
“(…) Hedefi imha etmek için tam bir acımasızlıkla saldıran, kan dökmekten, masumları katletmekten çekinmeyen gözü dönmüşlük hali ancak mistik bir bağlanma ile açıklanabilir.
“(…) Erdoğan’dan ve AK Parti’nin hatalarından söz etmeden darbecilerle ilgili cümle kuramayanlar, darbeyi yapandan çok darbenin mağduruna kızarak fikir yürütmeye kalkanlar (ki tarihimiz onlarca örneğiyle doludur), ülkede siyasetin merkezinde ne olup bittiğini bilmeyenler, anlamayanlar, o ülke hakkında, o ülkede nasıl söz sahibi olacaklar?” (Ali Bayramoğlu)
(alıntının ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
“(…) 15 Temmuz’un farkı budur: tarihinde ilk defa, siyaset, halkı sokağa davet etmiştir ve halk sokaklara dökülmüştür. Bu, demokrasinin bu ülkede yeniden tanımıdır.
“(…) Bunu ya da benzeri bir şeyleri yapacaklarını tahmin ediyorduk ama böylesine bir gözü dönmüşlüğün, ihanetin, hani şu kimilerinin “alnı secdeye gelen insanlar” diye hâlâ korumaya çalıştıkları kesimden geleceğini çoklarımız ummuyorduk. (…)” (Ömer Lekesiz, Yeni Şafak, 17.07.2016)
(alıntının ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
“(…) Zamanında Çin Komünist rejiminin tâkibatına ve şiddetine mâruz kalmış ve memleketlerini terk etmek zorunda bırakılmış olan Tibetli Budistlerin, Dalai Lama liderliğinde barışçı bir söylemle buna karşı koymaya çalıştığını biliyoruz.