ABD Posts

Gündemdeki “Öğrenci andı” meselesine entelektüel ve akademik seviyede bir yaklaşım

 

M. Şükrü Hanioğlu‘nun, ülkemizde tartışılmakta olan başlıca gündem konularından biri, kendi ifâdesiyle “İlköğrenim kurumlarında okutulmasına 1933’te başlanan ve süreç içinde metninde değişimler yapılan “Öğrenci Andı”nın kaldırılması işleminin Danıştay 8. Dairesi tarafından iptal edilmesi” hakkında bir yazısı çıktı bu günkü Sabah’ta.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin sorgulanması: ana sebep ve yanlışlar üzerine M. Ş. Hanioğlu’nun görüşleri

 

M. Şükrü Hanioğlu 19 Ağustos 2018 tarihli yazısında bu konu üstünde durmuştu; bu yazısında yine aynı konuda tartışıyor ama bu defa yanlışlara daha fazla vurgu yaparak. Üstâdın dikkatimi çeken bazı cümlelerini alıntılayacağım elbette ama ifade ettiği bazı düşüncelerini de kısaca kendi cümlelerimle öz veya özet olarak aktaracağım.

M. Şükrü Hanioğlu’na göre, bu, son tahlilde “sıradaki kriz”dir

 

M. Şükrü Hanioğlu‘nun bugünkü (Pazar) yazısını, ABD ile yaşanmakta olan krize dair yaklaşımı bakımından merak ediyordum. Çok da beklemediğim bir tavır değil ama bizdeki heyecan, kızgınlık, sıkıntı ve destekler karşısındaki tesellî ortamına göre pek serinkanlı buldum tavrını ve yaklaşımını.

“Ezberci” bir yaklaşımın artık etkili olamadığı günlerdeyiz

 

Siyasî ortama bakışta vaziyet alma ve beyânda bulunma açısından “ezberci” ve arka planı anlamlı bir birikimden yoksun yaklaşımlara hep tanık olduk şimdiye kadar bu ülkede. Ne ki, böylelerinin hükmü ve varlığı artık kıymet-i harbiyesi yok denilecek ölçüde azalmış durumda.

Beşir Ayvazoğlu’nun Rahip Brunson olayı veya meselesine bir yaklaşım olarak düşünülecek yazısından alıntılar

 

“(…) Frew’nun Tevfik Fikret’le de ilişkisi vardı. Fikret’in yardımcısı ve çok yakın dostlarından biri olan Salih Keramet Nigâr’ın anlattığına göre, Halûk’un İskoçya’dan döndüğünde dinini değiştirmek istediğini Fikret’e yardımcısı vasıtasıyla haber veren odur.