“İnsan nereye koşuyor?”
Başlıktaki bu soru, değerli ve seçkin hikâye ve deneme yazarı, fikir adamı Mustafa Kutlu‘nun bugün çıkan gazete yazısının başlığı.
Başlıktaki bu soru, değerli ve seçkin hikâye ve deneme yazarı, fikir adamı Mustafa Kutlu‘nun bugün çıkan gazete yazısının başlığı.
Abdülkerîm el- Cîlî’nin (d.H.767/M.1365- v.H.832/M.1428) en ünlü eseri olan “İnsân-ı Kâmil”in (Mütercim: Abdülaziz Mecdi Tolun, Yayına Hazırlayanlar: Yrd.Doç. Dr.Selçuk Eraydın-Ekrem Demirli-Abdullah Kartal, İz Yayıncılık, 4. Baskı; İstanbul, 2015) Elliyedinci Bâb’ını oluşturan “Hayâl Hakkındadır” bölümünden birkaç satır alıntı sunacağım.
“Cenâb-ı Hak seni muvaffak etsin, şunu da bil ki, hayâl, vücûdun(varlığın) aslı ve Ma’bûdun kemâl-i zuhûrunun kendisinde hâsıl olduğu zâtından ibârettir.
“(…) Eline bir sandalye geçirip onun üstünde dikilmeye başladığında firavun kesilenlere tahammül edilmiyor artık. Ama acaba onlar kendilerini biliyor mu, bundan pek emin değilim.