Cumhurbaşkanı Erdoğan Posts

Ali Saydam yazılarıyla sağduyu yansıtmayan siyasî tavırlara dikkat çekiyor

 

Ali Saydam, iletişimci yanının da katkısıyla, eskilerin velûd, yenilerin doğurgan dedikleri anlamda bir gazete yazarı olarak önemsediğim, dolayısıyla yazılarının takipçisi olduğum; kendisi hakkında izlenimim ve kanaatim yazılarını okumama dayanan bir kişi. Onun, Yeni Şafak’ta çıkan yazılarından son üçünden alıntılar sunacağım. Bu yazıların başlıkları ve tarihleri eskiden yeniye, sırasıyla şöyle: “İmamoğlu ne istiyor?” (28 Nisan 2020), “Buda mı onlara yarayacak?” (30 Nisan 2020), “Canan Hanım, o nasıl bir şekil? (02 Mayıs 2020). Aynı sırayla, bu yazıların her birinin üç yerinden yapacağım alıntılamalar bu yazının içeriğini oluşturacak.

İlk yazıdan:
“(…) Kahramanın Yolculuğu, yalnızca bir kitap ismi değil… ABD’li bilim insanı Joseph Campbell, Buda, Hz. Musa ve Hz. İsa gibi ‘seçilmiş’ kişilerin hikâyelerindeki dini ve psikolojik gelişmenin ortak özellikler gösterdiğini saptamış ve buna ‘kahramanın yolculuğu’ adını vermiş… İmamoğlu’nun kendini nasıl bir dev aynasında gördüğünün bir örneği…”

“(…) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle, İBB 100 bin çocuğa çeşitli hediye paketleri göndermiş. Paketin içinden çıkan Cumhuriyet ve Demokrasi adlı bir ‘çocuk dergisi’ ciddî tartışmalara neden oldu…
Türkiye gazetesi yazarı Süleyman Özışık, sosyal medya hesabından bir video çekerek açıklamış… Çocuklara dağıtılan bu dergi, İmamoğlu Beylikdüzü Belediye Başkanı iken 2017 yılında hazırlanmış. Ancak Valilik dağıtımına izin vermemiş… Bu yıl da aynı dergiyi, Valilik izni olmamasına rağmen İBB logosuyla basmışlar…
Peki, dergide dağıtılmasına izin verilmeyecek kadar sakıncalı ne olabilir?
Öncelikle, din adamlarının resmedildiği bir çizim, Alevi vatandaşları rahatsız etmiş… (…)”

“(…) Gezi sürecinde de sıkça duyduğumuz bu söylem, ilköğretim çağındaki çocukları CHP’nin siyasi propagandasına alet etmekten başka ne anlama gelebilir?!
İmamoğlu’nun bu hamlelerinin, kendisine ‘mağduriyet hikâyesi’ üretmek için çizilmiş stratejinin birer parçası olduğunu düşünüyoruz… (…)”

‘Siyasî pornografi’, ‘siyasetin kriz yaşaması’, ‘siyaseti dizayn’ çabaları…

 

Yusuf Kaplan’ın bu günkü yazısında geçen ibârelerden bazılarına yer verdim başlıkta. Şimdi de o yazının birkaç yerinden alıntılara ağırlık verir bir üslûpla, okuyanlar olursa bu yazıyı onları haberdar etmeye çalışacağım

“Haftalardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir CHP’liyle Külliye’de gizlice görüştüğü, CHP’nin başına geçmesi için kendisine destek vereceği iddiası konuşuluyor…” diyor yazar ve ekliyor:
Erdoğan, böyle bir görüşmenin olmadığını, olmasının sözkonusu bile olamayacağını söyledi sert bir dille.

Yazar, “İddiayı ortaya atan, gündeme getiren kişi, Sözcü yazarı Rahmi Turan.” diyor ve onun ‘cemâzi-yel-evvel’ine (Vaktiyle Tan gazetesini çıkarmış olmasına) değiniyor ve kategorik olarak bir ‘bulvar gazetecisi’ olduğunu belirtiyor
“Sonra başkaları da girdi işin içine…” diyerek hâdisenin gündem oluşturduğu gerçeğine işaret ediyor.

Şu sözü dikkat çekici, düşündürücü, sıradışı bir tesbit:

“Seyrettiğimiz pornografik bir şov. Siyaset, malzemesi sadece.”

‘İMAMOĞLU NEDEN LONDRADA?’ ara-başlığı altında şu tesbit ve daha sonra onun anlamlandırılması yer alıyor:

“Tanık olduğumuz şey, siyasetin kriz yaşadığı ve krizin sanallaşarak derinleştiği gerçeğidir.”
“Siyasetin dizayn edilmesi de diyebilirsiniz siz buna.”

“Servet Avcı’yı kim ‘ihbar’ etti?”

 

Hakan Albayrak’ın, başlığını başlık olarak alıntıladığım bugünkü yazısından bazı alıntılar:

Dünkü yazımın sonunda “Mazlumların mazlumiyeti yeni bir Kanun Hükmünde Kararname ile derhal giderilmeli ve FETÖ’yle mücadelede kantarın topuzunu kaçırmamak için bundan böyle daha dikkatli davranılmalı” demiştim.

“Sorulması gereken sorular” ve “At izi it izi”

 

Ahmet Taşgetiren’in iki yazısının (Star, 06.09.2016; 08.09.2016) başlıkları böyle. O yazılardan bazı alıntılar:
“Sorulması gereken sorular” başlıklı yazıdan:
“(…) Ne dersiniz, bu 50 bin kişinin her birinin devlet memuriyetinden atılmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın veya Başbakan Yıldırım’ın kefaleti var mıdır?