ervâh Posts

“Muhakkak ervâh (ruhlar) ilimden aslâ doymaz” (Muhyiddin İbn Arabî)

 

Başlıktaki söz Şeyh-i Ekber diye bilinen Muhyiddin ibn Arabî’nin (d.1165-v.1240) “Tedbîrât-ı İlâhiyye” adlı eserinde geçer. Merhûm Ahmed Avni Konuk (d.1868-v.1938) tarafından tercümesi ve şerhi yapılan (1922-1925) bu eserin 1991 yılında Prof.Dr. Mustafa Tahralı tarafından latinize olarak, üstün ve titizce bir çabayı yansıtır bir yetkinlikle, elden geldiğince günümüz Türkçesiyle yayına hazırlanması gerçekleşmiştir. Bu yazı, içerisinde o sözün de geçtiği satırların (hem tercüme hem şerh kısımlarından yararlanılarak) bazı kelimeler ve ifadelerin anlaşılır kılınması için parantez açılarak karşılıklarının belirtilmesi sûretiyle aktarılması amacıyla ortaya çıkmıştır. İstifâde etmemiz ve edilmesi elbette dileğimdir. Allah Muînimizdir (Yardımcımız). O’ndan ümit kesilmez.

Rubûbiyyet ve ubûdiyyet’e dâir ilgili eserlerden alıntılar

 

“Eğer zât-ı ilâhiyye ulûhiyyet, rubûbiyyet, hâlikıyyet, râzıkıyyet, musavviriyyet gibi nisbetlerden ârî olsa idi, ilâh olmaz idi. Çünkü ulûhiyyet me’lûhiyyetle ve rubûbiyyet dahi merbûbiyyetle tahakkuk eder.” (Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-II, M.İbnu’l Arabî, Terc. ve Şerh: Ahmed Avni Konuk, Hazırlayanlar: Mustafa Tahralı-Selçuk Eraydın, İFAV, 7. Baskı, 2017, s.54)