gelenek Posts

“İslâmcılık İslâm’ı bütünüyle temsil etmez.” (İsmail Kara)

 

Değerli ve seçkin bir akademisyen ve entelektüel, aynı zamanda velûd bir yazar olarak tanınan İsmail Kara ile yapılmış bir röportajın metninde (https://www.perspektif.online/turkiye-islamla-iliskisini-yeniden-tesis-etmeden-yol-alamaz/ ), kendisinin başlıktaki bu tespiti şu bağlamda geçiyor:
“(…) Bu yaygınlığı ve etkinliği sebebiyle bizim için İslâmcılığı tanımak, anlamak, tenkit etmek büyük ölçüde kendimizle, yakın geçmişimizle ciddi olarak uğraşmak, derinliğine ilgilenmek, hesaplaşmak manasına gelecektir kanaatindeyim. Fakat İslâmcılık İslâm’ı bütünüyle temsil etmez, bu hataya düşmemek lazım. Bir başka şekilde söylersek İslâmcılık da İslâm dairesinin içindedir, onun bir parçasıdır ama İslâm hem kronolojik olarak hem de muhtevası, mezhepleri, meşrepleri, yorumları ve çeşitliliği itibariyle çok çok daha geniş bir daireye ve köklü bir gerçeğe ve geleneğe işaret eder. “

Yazar kendi konumunu da meseleyle ilgili olarak şöyle açıklıyor:

“Benim konumumun biraz istisnai gibi gözükmesi belki tenkit ve yeni değerlendirme alanlarına da ısrarla eğilmiş olmam ve iki üç asırlık tarihe yeni bir usulle bir bütün olarak bakmayı denemem dolayısıyladır.”

Seçtiğim iki gazete yazısından alıntılar (başlıklar: “Üniversite ve değişim: Tanım ve hedef” ve “İrfansız ve hikmetsiz bir Sünniliğin vebali kime ait?”)

 

“(…) Örneğin, günümüzdeki aslî sorun “doçentlik yabancı dil sınavı taban puanı” ya da “öğretim üyelerinin doktora sonrasında taşıyacakları ünvân” değildir; ama gündemimizde bunun ötesine geçen bir “üniversite” tartışması yoktur.

Pazar gününün iki önemli gazete yazısından birer bölüm…

 

Mahmud Erol Kılıç‘ın “Budist Cengiz” başlıklı yazısından:

“(…) Sadece alkol müptelaları için değil toplumdan her kesimden insanın tövbe kapısı ve rehabilite yerleri idi dergahlar. Kimse melek değil. Hayatın bir cilvesi olarak cinayet, hırsızlık, cinsel suçlar işlemiş insanların bazıları pişman olmaktadırlar.

Bir sempozyumun açılış konuşmasından…

 

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın, 16-17-18 Kasım 2011 günlerinde gerçekleşmiş “Bütün Yönleriyle Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Sempozyumu”nda yapmış olduğu açılış konuşmasından bazı sözler:

“Gelenek” hakkında bilgili-görgülü olmanın eksikliği üzerine değerli bir yazı

 

Bizde maalesef entelektüel bilinen bazı insanlar bile bazı kavramlar hakkında cahil olduklarını kendileri bizzat izhar edebiliyorlar.
Mahmud Erol Kılıç bu günkü “Bir geleneği olmak 1” başlıklı yazısının (Yeni Şafak, 26.02.2017) başlarında böyle birinin durumunu aksettiriyor.