Gökhan Özcan Posts

Popüler imajlar üzerinden konuşulup tartışılan ve kavranan meselelerle gidişat nereye?

 

“(…) Her mesele, her hareket, her tarihi şahsiyet, her fikir, popüler imajları üzerinden konuşulup tartışılıyor ve ancak o kadar anlaşılıyor. Bu imajların meselenin gerçeğiyle ilişkisi çok yüzeysel ve çarpıtmalara açık… Dolayısıyla her mesele aslından uzak bir yerde kavranıyor ve bu gayretlerin tamamı nihayetinde zihinsel bir birikime değil, zihinsel bir perdelenmeye kapı açıyor. (…)” (Gökhan Özcan’ın, Yenişafak’ta 16 Şubat 2017 günü çıkan “Kuruntuların kırıntıları” başlıklı yazısından bir bölüm)
http://www.yenisafak.com/yazarlar/gokhanozcan/kuruntularin-kirintilari-2036211

Modernlik ve insanın varoluş hikmetine dair sözler

 

Gökhan Özcan’ın “Neden olmuyor?” başlıklı yazısından:

(…) Modernliğin insanın varoluş hikmetini kavramak gibi bir derdi yok, hiçbir zaman da olmadı. Bu, modernliği kabul edilemez kılan en temel sebep…

Bu günün üç gazete yazısından bazı satırlar

 

“(…) Eline bir sandalye geçirip onun üstünde dikilmeye başladığında firavun kesilenlere tahammül edilmiyor artık. Ama acaba onlar kendilerini biliyor mu, bundan pek emin değilim.

“İçimizin bizimle konuşmaktan hiç vazgeçmeyen sesi…”

 

Başlıktaki ifade, yazılarının sürekli izleyicisi olduğum Gökhan Özcan‘ın bu günkü “İncecik bir ipin üstünde” başlıklı yazısında geçiyor. Bu yazının birkaç yerinden alıntılar sunmak istedim.

Sıradışı saydığım iki gazete yazısından…

 

(…) “Dînî-dünyevî” farkı o kadar sert işlenmiştir ki, ideolojilerin teolojilerden derin ve esaslı bir kopuş olduğu sanısı yaygınlaşmış; tartışılmaz bir ön-kabûl hâline gelmiştir.