gönül Posts

“İnsan nereye koşuyor?”

 

Başlıktaki bu soru, değerli ve seçkin hikâye ve deneme yazarı, fikir adamı Mustafa Kutlu‘nun bugün çıkan gazete yazısının başlığı.

“Aşk-ı Muhammedî ile yanıp tutuşan bir gönlün o âlî kadre yönelik” naatlarından, nutuklarından, beyitlerinden…

 

Muhammed şems-i mânâdır anın zerrâtıdır eşya / Bu sûret cümle andandır gerek pinhân gerek peydâ”

“Gönülde derd-i aşkı olmayanda âh u zâr olmaz / ki bir hâneye od düşmeye dûdı âşikâr olmaz
(…)
Cemâlî bahrine aşkın nihayet var kıyas etme / O bir bahr-i amîkdir kim ana ka’r-ı kenâr olmaz”

“Kâfire küfrümü verdim mü’mine imanımı / Zâhide zühdümü verdim fâsıka isyânımı
(…)
Ey Cemâlî fârig u âzâde oldum cümleden / Vuslatım ehline verdim ehline hicrân

Kaynak eser: Mahmud Erol Kılıç, Anadolu Tarihine Notlar II (Halvetî-Uşşâkîler), Sufi Kitap, 1.Baskı: Eylül 2016, İstanbul, s.98-99-100, ISBN:978-605-9778-31-2.

Gökhan Özcan: yazıları feyz almak için okunacak biri

 

Onun yazdığı günler en azından okuyunca içimde bir kıpırtı olacağı beklentisiyle heyecanlandığım günler. Kendisi ben lisede ikinci sınıftayken doğmuş biri; ama yazılarını etkileyici, düşündürücü, feyz aldırıcı bulduğum kişilerin yaşça benden küçük olmalarıyla benim yaşıma yakın veya benden yaşlı olmaları arasında inanın hiç fark hissetmiyorum.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinden sözler

 

“(…) Kurb-i nevafil: Allah’ın yardımıyla etki ve tesirin o kula ait olmasıdır. Dikkat et ki bu lafzın mânâsı gayet hassas ve kapalıdır.