Hak Posts

“Bilgi” hakkında M.İbn Arabî’den birkaç söz

 

“Eğer bilgi,” diyor İbn Arabî, “aklî bir delile dayalı nazariyelerden (teoriler -aa.-) ve (dolayısıyla) şüphe uyandırıcı yollardan elde edilmişse, böyle bir şey, bize göre, sahibinde şüphe uyandırdığından dolayı bilgi değildir. Bilgi, bilende şüphe uyandırmamalıdır.

Önemsediğim ve etkilendiğim düşündürücü sözler

 

“Kul, sınırlı olma özelliklerinden çıkıp istediği gibi davranma özgürlüğüne sahipmiş gibi hareket ederse, Hakk’ın rablık /rububiyet sıfatına veya mertebesine ortak olmaya yeltenmiş ve büyüklüğüne sataşmış olur.

Kur’ân-ı Kerîm’den Türkçe anlamlarıyla bazı âyetler

 

Kur’ân-ı Kerîm, “mü’minîn” ve “mü’minât” (erkek ve kadın olarak İslâm Dini dahilinde îman edenler) için temel Kitaptır. Allah(cc.)’dan Cebrail(as.) isimli melek aracılığıyla son peygamberi Hz. Muhammed Mustafa(sav.)’ya indirilmiştir. Sûreler âyetleri kapsar şekilde tasnif edilmiş durumdadır. ‘Mucize’ anlamı da taşıyan ‘ayet’ler, ilâhi hakikate işaret eden bilgiler ve ilkeler içerirler. Kur’ân-ı Kerîm, inanan insanlar için dahi okunması, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi, ders ve ibret alınması, öğrenilmesi/kavranması/idrak edilmesi bitmeyecek derinlikte, zenginlikte, özgünlüğü korunmuş Allah Kelâmı olarak tek olan son ilahî kitaptır.

Gülzâr-ı Sâminî adlı eserden derlediğim bazı sözler

 

Aşağıdaki sözleri “Gülzâr-ı Sâminî Mektûbat I, Osman Bedrüddîn Erzurûmî (İmam Efendi), Takdim: A.Fevzi Özçimi, Marifet Yayınları, Cağaloğlu-İstanbul, Birinci Baskı: 2006, ISBN 975-359-022-9, 975-359-174-8” künyeli eserden derledim.

“Sufi ve Sanat”tan (Mahmud E. Kılıç) sözler, şiirsel ifadeler

 

“Bir kişi Kur’ân-ı Kerim’i okuduğunda aslında kendinden ayrı bir kitap ve kendi dışında bir şey okuyor değildir.” (Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî) [s.17]