İslamcılık Posts

“İslâmcılık İslâm’ı bütünüyle temsil etmez.” (İsmail Kara)

 

Değerli ve seçkin bir akademisyen ve entelektüel, aynı zamanda velûd bir yazar olarak tanınan İsmail Kara ile yapılmış bir röportajın metninde (https://www.perspektif.online/turkiye-islamla-iliskisini-yeniden-tesis-etmeden-yol-alamaz/ ), kendisinin başlıktaki bu tespiti şu bağlamda geçiyor:
“(…) Bu yaygınlığı ve etkinliği sebebiyle bizim için İslâmcılığı tanımak, anlamak, tenkit etmek büyük ölçüde kendimizle, yakın geçmişimizle ciddi olarak uğraşmak, derinliğine ilgilenmek, hesaplaşmak manasına gelecektir kanaatindeyim. Fakat İslâmcılık İslâm’ı bütünüyle temsil etmez, bu hataya düşmemek lazım. Bir başka şekilde söylersek İslâmcılık da İslâm dairesinin içindedir, onun bir parçasıdır ama İslâm hem kronolojik olarak hem de muhtevası, mezhepleri, meşrepleri, yorumları ve çeşitliliği itibariyle çok çok daha geniş bir daireye ve köklü bir gerçeğe ve geleneğe işaret eder. “

Yazar kendi konumunu da meseleyle ilgili olarak şöyle açıklıyor:

“Benim konumumun biraz istisnai gibi gözükmesi belki tenkit ve yeni değerlendirme alanlarına da ısrarla eğilmiş olmam ve iki üç asırlık tarihe yeni bir usulle bir bütün olarak bakmayı denemem dolayısıyladır.”

Değerli bir yazarın gazete yazılarının önemi ve dünkü (09.04.2017 tarihli) yazısı üzerine

 

M.Şükrü Hanioğlu‘nun yazıları, bana göre, ülkemizde yayınlanan gazete yazıları arasında önem atfedilmesi yönünden istisnâî sayılması gereken yazıların ilk birkaçı arasındadır. Haftada bir Pazar günleri Sabah’ta çıkan bu yazıların meraklı ve ısrarlı izleyicilerinden biriyim. Bu yazılar üzerine konuşmaların, tartışmaların yapıldığına, gazete yazılarında dikkati çeker biçimde bunlara değinildiğine, siyasetçilerin bu yazılardan istifade ettiğine dair bir bilgiye sahip değilim ama elbette bilmediğim ilgiler, yararlanmalar olabilir. Dileğim ve umudum da olmasıdır.

Batıda ortaya çıkan yeni bir kullanım: ‘İslâmcılık’

 

(Bu yazım 18.10.2014 günü, dijital olarak yayını sürmekteyken Mart 2016 sonuna doğru etkinliği sona eren Radikal Blog’ta çıkmıştı.)

Okuduklarımdan düşündürücü satırlar…

 

“(…) Ama bunca felaket ve kederin ardından isyan duygusundan uzaklaşmak, biraz sakin olmak, dua etmek için bir fincan ıhlamura veya adaçayına ihtiyacımız yok mu?
Bakıyorum medyada köşesi olan herkes iç politika-dış politika uzmanı olmuş. Televizyonlarda ahkâm kesiyorlar. Bu işler bu kadar ucuzladı mı?
Ben işte belki bu sebeple tarımdan, ot fiyatlarından bahseden yazılar yazıyorum.