Mahmud Erol Kılıç’ın “Anadolu erenlerini bir bir kaybederken…” başlıklı yazısından alıntılar
“(…) Yoğun siyasi gündemimizle meşgul olduğumuz şu günlerde bir Allah dostu daha sessizce aramızdan göçüp gitti. (…)
‘Turgut Cansever’le ilgili bir konferans, seminer, birkaç kişinin konuşacağı bir anma toplantısı, dergi veya gazete yazısı hep ilgimi çekmiştir. Ama maalesef ölümünden sonra. Onun değerini öldükten sonra farkedenlerden biriyim; îtiraf ediyorum.
1971 yılı Ocak ayının 11. günü Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi’nde bu fakültenin bölümlerine asistan alınması amacıyla sınav yapılıyordu. Ben de İstanbul’dan ‘Doğu Ekspresi’yle 40 saatlik bir yolculukla Jeoloji bölümüne alınacak bir asistan için adaylardan biri olarak Erzurum’a gelmiş bulunuyordum.
Hikâye ve deneme yazarı Mustafa Kutlu’nun gazete yazarı olarak bu günkü zevkle ama elbette düşünerek ve hüzünle okuduğum yazısının (Yeni Şafak, 19.10.2016) başlığını bu yazıya başlık olarak alıntıladım.
Bu çok beğendiğim yazıdan birkaç cümle alıntılayarak okunmasına belki küçücük bir teşvikle katkım olur diye düşündüm.