kabz Posts

“İnsan varlığındaki üç nûr”

 

M. İbn Arabî‘nin (1165-1240) “Tedbîrât-ı İlâhiyye” adlı eserini okuyup anlamaya çalışmamızı, merhum Ahmed Avni Konuk‘un (1868-1938) bu eserin tercüme ve şerhini 1925 yılında, yani harf inkılabından birkaç sene önce tamamlamasına ve o tercüme ve şerhin de 1990’lı yılların başlarında günümüz Türkçesiyle değerli hocamız Mustafa Tahralı tarafından yayına hazırlanmış olmasına borçluyuz. Bu kıymetli eserden başlıkta belirttiğim konuyu olabildiğince kısa ve öz olarak aktarmaya çalışacağım. Yer yer parantez açarak bazı kelimelerin ve ifadelerin karşılıklarının bir kere verilerek anlaşılmasını sağlamayı gerekli gördüğümü belirtirim.

Fusûsu’l-Hikem’den “ârif”e, “itibarî mertebeler”e ve “takvânın mertebeleri”ne dâir sözler

 

“Kader sırrına vâkıf, keşif ehlinden olan ârifler azdır.” (Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-II, M.İ.Arabî, Terc. ve Şerh: A.A.Konuk, Yayına Haz.: M.Tahralı, S.Eraydın, 7.Baskı:2017, MÜİFVY, s.66)

İbn Atâullah el- İskenderî’den hikmetli sözler…

 

*Sende gizli olan ayıpları arzu edip araştırman, senden perdelenmiş olan gaybları [görülmeyenler, bilinmeyenler] araştırmaktan daha hayırlıdır.