kör döngü Posts

Son aylarda, haftalarda, günlerde çıkmış önemsediğim yazılardan birer alıntı

 

“(…) Ancak Osmanlı ve Batı toplumlarında ‘ırk’ın eski anlamlarında da istimâli sürmüştür. Örneğin, Türbedâr Ahmed Amiş Efendi, gençliğinde Yanık Selvi (Sevlievo) Bektaşî dergâhına giderek Sadık Efendi’ye intisab etmek istediğinde kendisine ‘oğlum daha gençsin, vaktin gelince ırkı temiz birisi gelib seni bulunduğun yerde irşâd eder’ cevabı verilmiştir.(…)” (M. Şükrü Hanioğlu, “İstiklâl Marşı’nı okuyarak ırkçılık mı yapıyoruz?” başlıklı yazısından, Sabah, 11 Kasım 2018)

Gökhan Özcan’ın son okuduğum yazısından…

 

İyi yazı, iyi konuşma ararız ya kimilerimiz, Gökhan Özcan’ın yazıları bu niteliktedir. Kendisini sadece yazılarından tanırım ve iyi tanıdığımdan eminim. Samimidir, dürüsttür, temel kaygısı ve derdi bellidir. Yazıları bunu yansıtır. 7 Nisan 2016 günü çıkan yazısından sonra en azından bir yazısını daha okumayı umuyordum ama nasılsa ve nedense bu arada başka yazısı çıkmadı. 7 Nisan tarihli yazısı ise nâdiren kaleme aldığı türden bir yazı. Alışık olduğumuz tarzda bir yazı bu ama Gökhan Özcan’ın yazısı. Çoğu yazısının yansıttığını yansıtıyor yine. “Tanımlanmış zeka tuzaktır!” başlıklı bu yazısına, bazı alıntılar sunmak sûretiyle, dikkat çekmeliyim.