M. Şükrü Hanioğlu Posts

Seçkin bir akademisyen ve entelektüel olan M.Şükrü Hanioğlu’nun sıradışı gazete yazıları artık çıkmayacak!

 

Az önce, her pazar sabahı merakla ve keyifle yazısını okumayı âdet edinmiş olduğum M. Şükrü Hanioğlu‘nun bu sabah da yazısını okumak üzere oturduğumda ilk kez bu kadar kısa bir başlıkla karşılaştım. Dört harften ibâret bu başlık (veda) bir yazıya değil, kendi deyişiyle bir nota âitdi. Hiç beklemiyordum. Bu notu aşağıda aynen aktarmaktan başka bu kararına dair diyecek bir şey bulamıyorum. Yazılarının devamlı izleyicilerinden biri olarak, dokuz seneye yakın bir zamandır meselelere ve konulara yaklaşım ve fikirlerinin dayanağı olduğunu düşündüğüm bilgi birikimi, sağduyusu ve tevazuu ile, gazete yazılarından istifade etmemiz için bizlere lutufkâr bir imkân sunduğu kanaatinde oldum hep. Bunun için kendisine içten şükran ve minnet duygularımı belirtir; yakınlarıyla birlikte sağlık, âfiyet ve iyilikler dilerim.

M. Şükrü Hanioğlu’nun gazete (Sabah) yazılarından alıntılar

 

Princeton Üniversitesi’nde (ABD) öğretim üyesi, Siyaset Bilimi ve Tarih alanlarında değerli ve seçkin bir bilim adamı ve entelektüel olan ve gazete yazılarının sıkı tâkipçilerinden biri olduğum M. Şükrü Hanioğlu’nun 2017 ve 2018’de Sabah’ta çıkmış yazılarının dördünden birkaç cümlelik ifadelerinden oluşan birer alıntı sunacağım.

M.Şükrü Hanioğlu: “Donald Trump’ın Kudüs kararı, Evanjelist tabanı tatminin ötesine geçen bir düşünsel arka planın ürünüdür.”

 

Değerli ve seçkin akademisyenlerimizden M. Şükrü Hanioğlu‘nun, dünyanın gündemindeki ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararı konusunda kaleme almış olduğu “Topraksız bir halk, halksız bir toprak” başlıklı önemli yazısının (Sabah, 17.12.2017) üç yerinden birer alıntı sunacağım.

“Cumhuriyetçilik”in nasıl oluştuğuna dair bir yazı çerçevesinde bilgi

 

M. Şükrü Hanioğlu yıllardır her Pazar günü yazılarını merakla okuduğum seçkin bir akademisyen ve entelektüel. Bu Pazar günü aynı zamanda ‘Cumhuriyet Bayramı‘nın kutlandığı gün. Bugünkü yazısının (Sabah, 29.10.2017) başlığı şöyle: “Cumhuriyetçilik” nasıl “oluştu”?

İki gazete yazısından ikişer cümle…

 

Alıntılar sunacağım yazıların ilki Mahmud Erol Kılıç’ın “Hacc’ın ardından bazı tespitlerim” başlıklı yazısı (Yeni Şafak, 10.09.2017), diğeri M. Şükrü Hanioğlu’nun “Arakan’da medeniyetler çatışması mı yaşanıyor?” başlıklı yazısı (Sabah, 10.09.2017).

“(…) Ben bütün teknolojik ilerlemelere rağmen Hacc ibadetinin asr-ı saadetteki meşakkatinin şimdikinden çok daha insani tahammül sınırları içerisinde olduğunu düşünüyorum. (…)