me’lûhiyyet Posts

İlim türleri, bunların kaynakları ve tâlipleri ile varlık türleri ve bunların özellikleri hakkında

 

Müellifi(author) Muhyiddin İbn Arabî (1165-1240) olan, Ahmed Avni Konuk (1868-1938) tarafından Arapça’dan Harf İnkılabı öncesi Türkçeye tercüme edilen, 1991 yılında da Mustafa Tahralı tarafından bahsedilen İnkılap(1929) sonrası latin harfleriyle temâyüz eden Türkçe ile “Tedbîrât-ı İlâhiyye Tercüme ve Şerhi” adıyla yayına hazırlanan eserin (orijinal adı: İnsan Memleketinin Islâhı Hakkında İlahî Tedbirler) 2013 yılındaki 6. Baskısının s.354-362 arası bölümden, başlıkta ifadesine çalıştığım konularda alıntılar sunacağım. Bunlar kitaptan ‘olduğu gibi’ alıntılar olmayıp kolay okunması ve sözlüğe bakma gereği olmadan ma’nânın anlaşılması gözetilerek; kelime anlamları verilmek, yer yer de kelime karşılıkları kullanılmak suretiyle yapılan aktarımlardır.

Rubûbiyyet ve ubûdiyyet’e dâir ilgili eserlerden alıntılar

 

“Eğer zât-ı ilâhiyye ulûhiyyet, rubûbiyyet, hâlikıyyet, râzıkıyyet, musavviriyyet gibi nisbetlerden ârî olsa idi, ilâh olmaz idi. Çünkü ulûhiyyet me’lûhiyyetle ve rubûbiyyet dahi merbûbiyyetle tahakkuk eder.” (Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-II, M.İbnu’l Arabî, Terc. ve Şerh: Ahmed Avni Konuk, Hazırlayanlar: Mustafa Tahralı-Selçuk Eraydın, İFAV, 7. Baskı, 2017, s.54)