nebi Posts

Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Rûh hakkında birer âyet-i kerîme ve onlara ilişkin tefsir notları

 

“(Onlar) nezdlerindeki / yanlarındaki Tevrat ve İncîl’de (ismini ve sıfatını) yazılı bulacakları ümmî nebî olan o resûle tâbi’ olanlardır. (…)” (A’râf, 7/157) Bu âyet-i kerimenin bu kısmını ma’nâ olarak merhûm Hasan Basri Çantay‘ın Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm‘inden aktardım.
Aynı eserde bu âyet-i kerîmenin ma’nâsına ilişkin dipnotta klasik müfessirlerden Beyzâvî’den tefsir notları da var; bir kısmını aktarayım:
“Âyet-i kerîmenin başındaki ‘Ellezîne (Onlar ki,) yüce lafzı, mukadder başlangıcın haberidir. Ümmî, okuma-yazması olmayan demektir. Maksud Fahr-i âlem (âlemin şerefi/onuru) (S.a.v.) Efendimizdir.
Cenâb-ı Hakk’ın onu bu vasf ile beyan buyurması, ümmî olduğu halde kendisinin ilmin bütün kemâlâtına mâlik bulunmasındandır ki, bu da onun hakkında bir mu’cizedir. ‘Resûl‘ diye adlanmış buyurulması Allah‘a izâfeten, ‘Nebî‘ denilmesi de Allah’ın kullarına nisbetendir. Yani o, Allâh’ın elçisi anlamında ‘Resûl‘, halka Hakk’ın emirlerini tebliğ ve ihbâr (haber verme) etmesi yönünden de ‘Nebî‘ (Peygamber)dir (Beyzâvî). ”

Yazı merakı ve arayışı olanlar ve İsmet Özel’in yazıları

 

1970’li yıllardan bu yana İsmet Özel’in haberdar olduğum hemen her yazısını okudum. Belli bazı konularda fikirlerine, değerlendirmelerine katılmasam da onun yazılarının mübtelâsıyım. Onun kaleminden çıkmış yazılar bana yazı zevkini veriyor. Hani söyleyeceği sözü olan insanı önemseriz ya, İsmet Özel hem söyleyeceği sözü olan hem de bunu dile getirmeyi kendine özgü bir biçimde becerebilen biri.

İstiklâl Marşı Derneği internet sitesinde “Önce Namazdan Soracaklar” üst-başlığı altında çıkan yeni yazı dizisinin 3. yazısı olan “Yazmak Nedir? Veya Bir Sevgili Ne İşe Yarar? (3)” başlıklı yazısının birkaç yerinden alıntılar sunarsam bu dediğimin hem anlaşılacağını hem de şair İsmet Özel’in yazar yanını abartmış olmadığımı göstermiş olacağımı umuyorum.

Allah bizi bir erkek ve bir dişiden yarattı. Bu kelâmı söze “önce namazdan soracaklar” diye başlamışken yazışımın serencamı içine ne münasebetle dâhil ettim? Bunu bana letafeti elden bırakmayışım yaptırdı. Yaptığım araya lâf sokuşturmak değil, kaçınılmaz ve zaruri bir müdahaledir. Zihin ortamının eleştirisi söz konusu olunca yabancılaştırma efektinin yerini hiçbir şey tutamaz. (…) Hayra da şerre de müştereklik hesabına dua edilir. Günlük hayatta duyup görmektesiniz: Letafeti askıya almak isteyenler sık sık acı gerçeklerden, katı gerçeklerden söz ediyor. Bununla kesafeti öne çıkarıyor, kesafetin galebe çalmasına yardımcı oluyorlar.