Nuri Pakdil Posts

Merhûm Nuri Pakdil ile ilgili olarak üçüncü kez yazdı Rasim Özdenören

 

Rasim Özdenören’in son üç yazısı Nuri Pakdil’le ilgili. Başlıkları sırasıyla şöyle bu yazıların:”Nuri Pakdil”, “Pakdil’in ardından” ve bu günkü yazısı: “Nuri Pakdil: Muhalif bir seciye”. Nuri Pakdil’i en iyi tanıyan pek nâdir yazarlardan biri (Allah hayırlı ve sağlıklı ömür versin kendisine) olan Rasim Özdenören’in merhûm hakkındaki bu üçüncü yazısının bazı yerlerine değineceğim, bazı yerlerini de alıntılayacağım.

İlk cümlesi aydının temel özelliğine vurgu yapıcı: “Aydının temel özelliği muhalif tavrında tecelli eder.” Böyle diyor ve W. Mills’in bir kitabından bir sözünü aktarıyor: “Sıradan insanlar, yaşadıkları gündelik hayatın dünyasını aşacak güçte değildirler.” Ve ardından sıradan insan hakkında kendi gözlemlerine, tecrübesine dayalı olduğu anlaşılan tesbitlerini ifade ediyor. Birbirini izleyen, anlam bütünlüğü gösteren üç cümlesi:”Büyük değişimler onun denetimi dışında gerçekleşir. Ama bu değişimler onun hareketlerini ve dünyaya bakış tarzını etkiler. Bu değişimin baskısıyla, sıradan insan kendini güçsüz ve amaçsız bırakan bir çağın insanı olmaya itilir.”

“Yedi Güzel Adam”dan vefât eden “Nuri Pakdil” üzerine yaşayan Rasim Özdenören yazdı

 

“Yedi Güzel Adam” dan bu dünyadaki yaşamı sona erip iki gün önce ebediyete intikal eden Nuri Pakdil hakkında, onlardan hayatta olan ve kendisine, yakınlarına Allah’dan sağlıklı, hayırlı ömürler dilediğim Rasim Özdenören’in bu gün bir yazısı çıktı. “Nuri Pakdil” başlıklı o yazının (Yeni Şafak, 20 Ekim 2019) birkaç yerinden alıntılar sunacağım.

“(…) Her şey biter, çıplak hakikat yüzümüze şamar gibi iner… Son dönemlerde sağlığı yerinde olmamasına rağmen morali yerindeydi. Cerbezeli tavrını yitirmemişti. Canlı şevkli neşeli idi… Ziyaretine gelen konuklarına bir ara kendisini ilk kez nerede nasıl tanıdıklarını yazıp yazdıklarını göndermelerini istemişti. Bilmiyorum, o talebi yerine getiren oldu mu?”

Gökhan Özcan’ın Nuri Pakdil’le ilgili yazısından…

 

“Nuri Pakdil’in bereketli sofrasında” başlığıyla çıktı Gökhan Özcan’ın bu günkü yazısı.
Bu yazıdan bazı alıntılar: