Rab Posts

Sadreddin Konevî’nin (m.1210-1274) bir mektubundan…

 

M.13. yüzyılda yaşamış ve Muhyiddin İbn Arabî (m.1165-1240) ekolünden önde gelen bir mutasavvıf/sûfî olan Sadreddin Konevî’nin “Nefehâtü’l-İlâhiyye” isimli, Ekrem Demirli tarafından günümüz Türkçesine “İlahi Nefhalar” adıyla çevrilmiş eserinde (Kapı Yay., 1.Bas., 2015) yer vermiş olduğu bir mektubundan (s.263-264) alıntılar sunacağım.

“Şeyh Takiyüddin el-Havranî’ye(ra)… Selman’a selam olsun ve koruda yerleşenlere / Ve rikkat (incelik -a.a.-) olarak bu selamı hak edenlere de.
Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam genel olarak seçmiş olduğu kullarının, özelde de efendimiz Hz. Muhammed’in (sav), O’nun ailesinin, ümmetinden seçkinlerinin, kardeş ve varislerinden kamillerin üzerine olsun. (…)

Şevk şiddetlenmiş, hasret artmış, Allah uğruna sevgi neşvünema bulup sabit olmuştur ve tükenmezdir. Biraraya gelme vesilelerini hazırlamasını Allah’tan talep ederiz. (…)

Kur’an-ı Kerîm’den üç âyet (meâl olarak)

 

* “Hiç Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen bir kimse, o kör olan kişi gibi midir? Ancak selîm(sağlam, kusursuz, doğru) akılların sahipleridir ki iyice düşünür(idrak eder)ler” (Er-Ra’d, 13/19)

* “Onlar ki îman etmişlerdir, kalbleri Allah’ı zikirle huzûr ve sükûna(tatmîne) kavuşanlardır. Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allah’ı zikirle yatışır(tatmîn olur).” (Er-Ra’d, 13/28)

* “O, göklerle yerin yaratanıdır. Size hem kendinizden eşler(çiftler), hem davarlardan eşler yaptı. Sizi bu sûretle üretip duruyor. Onun misli(benzeri) gibi bir şey yoktur. O, hakkıyle işiten, kemâliyle görendir.” (Eş-Şûrâ, 42/11)

Kaynak Meâller: Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm, 2. Cild, 7.Baskı, Balıkesirli Hasan Basri Çantay, 1392 Hi.- 1972 Mi., Nâşiri: Mürşid Çantay, Bayezid-İstanbul.
Kur’an-ı Kerîm ve İzahlı Meâli (Türkçe Anlamı), Ahmed Davudoğlu, Çelik Yayınevi, Cağaloğlu-İstanbul.

Bir sempozyumun açılış konuşmasından…

 

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın, 16-17-18 Kasım 2011 günlerinde gerçekleşmiş “Bütün Yönleriyle Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Sempozyumu”nda yapmış olduğu açılış konuşmasından bazı sözler:

Bir eserden “ilim”(bilgi) hakkında sözler

 

13. yüzyılda yaşamış Sadreddin Konevî Hazretleri (d.1210-v.1274), “Fatiha Suresi Tefsiri” adıyla Ekrem Demirli tarafından tercüme edilmiş eserinde (İz Yayıncılık; 4. Baskı: İstanbul, 2009; ISBN 975-355-471-8) “ilim” (bilgi) hakkında günümüzde önemli ve sıradışı olduğu ve kavranmasının kolay olmadığı söylenebilecek sözler ortaya koymuş 7-8 asır önce. Bunlardan birkaçını aktaracağım.

Kur’ân-ı Kerîm’den bazı âyetler (meâl /anlam olarak)

 

*O, “dîni doğru tutun, onda tefrikaya [ayrılığa] düşmeyin” diye dînden hem Nûh’a tavsiye ettiğini;[aynı anlamda] hem sana vahyeylediğimizi; hem İbrâhîm’e, Mûsâ’ya ve Îsa’ya tavsiye ettiğimizi, sizin için de şerîat yaptı. Senin kendilerini davet etmekte olduğun şey müşriklerin [Allah’a ortak koşanların] üzerinde büyüdü (ağır geldi). Allah kimi dilerse buna, onu seçip çeker, (ancak kendisine itaatla) dönmekte olanları bunda başarılı kılar. (Şûra Sûresi 42/13)