Bazı ağızlarda sakız…
Mesela Ali Bayramoğlu’nun yazılarından âşinayızdır. Çoğulculuk, özgürlük, eşitlik, özerklik, ayrışma…
“ Ben “gazeteci yazar” değilim, yazar’ım. Ben, gazetenin mutfağında güncel olayları izleyip konularımı oradan çıkarmıyorum. Ben, kendi gündemimi kendim belirleyerek yazıyorum. (…)
Aslında her defasında kendine bir kompozisyon ödevi verip o ödevi yerine getirmek zor. (…)
“(…) Siyâsete ilkesel yaklaşımın Türkiye’deki karşılığı “değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” olarak ilân edilmiş bir kadüklüğe sadakâtten ibâret kalıyor. İlkeler çoğu defa ideolojik saplantılarla örtüşüyor ve parti siyâsetlerine ayakbağı oluyor. Hayât, özellikle de siyâsal hayât ise bunu kaldırmıyor. Siyâsette akışkanlık ve yeni durumlara intibâk edebilmek, ilkelerin yumuşatılmasına; eğer hayât zorluyorsa, onları başkalarıyla ikâme etmeye dayanıyor. Bu da entelektüel bir emeği ve atâletin iç tatmin mekanizmalarını aşmayı gerektiriyor.” (Süleyman Seyfi Öğün)
(alıntının ait olduğu yazıyı okumak için tıklayın)
“(…) ABD siyasetinde yaşanan değişim Cumhuriyetçi Parti ile sınırlı kalmamaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Bernie Sanders’ın Demokratik Parti adaylık yarışını sürdürmesi de siyasette gerçekleşen önemli bir eksen kaymasını ortaya koymaktadır.