Tayyip Erdoğan Posts

Sıkıntı

 

Şimdilerde sıkça duyduğumuz bir lâf var: “sıkıntı yok”. “Tamam, mesele yok, içiniz rahat olsun” anlamında. Bunu sıradan insanlar sıradan olaylarda söylüyorlar. “Sıradan” deyince hemen sorulması lâzım: sıradışı olan ne kaldı ki?
Meselâ en büyük şehrimize Belediye Başkanı seçilen yeni bir siyasetçi “Yeni bir başlangıç için” sözünü İBB duyuru imkânlarını kullanarak sıklıkla ifade etti seçildiğinden bu yana. Ama bugün aynı sözü seçkin bir akademisyen ve entelektüel bildiğimiz, Dışişleri Bakanı ve Başbakan olarak görev yapmış, nisbeten eski bir siyasetçi de ifade edince insan ister istemez sıradanlaşmanın hangi boyutlara geldiği gibi endişe verici bir gerçek karşısında bulunulduğunu düşünüyor.

Dikkatimi çeken üç gazete yazısından birer bölüm…

 

“(…) Sağlam bir idrakin rahatlıkla farkına varabileceği ve dolayısıyla tedbir alabileceği savrulmaları, biz güncel meselelerin getirdiği günlük olağan konum alışlar gibi görüyor ve değerlendiriyoruz. Bu bizi hem zeminsiz, hem tarifsiz bırakıyor.

Okuduğum bazı gazete yazılarından …

 

* “Kalkınmacı muhafazakârlık” ve “devletçi modernleşmecilik” değişik dönemlerde “iktidar” olmuşlar; ama “demokrasi” ve “çoğulculuk” söylemini büyük çapta “muhalefet“te iken kullanmışlardır. Bunun temel nedeni, her iki ideolojinin de “demokrasi“nin ikinci, hattâ üçüncü planda kaldığı “mega söylemler“e sahip olmasıdır. (M.Şükrü Hanioğlu, Bir muhalefet söylemi olarak “demokrasi”, Sabah, 30.04.2017)

Eski bir yazıdan bugüne ışık tutması için bazı alıntılar ve kısa bir değerlendirme

 

Hasan Bülent Kahraman’ın “Çankaya’nın tarihini bükmek” başlıklı, 16.07. 2014 tarihli Sabah’ta çıkmış bir yazısından sunacağım söz konusu alıntıları.

Bu günkü üç gazete yazısından seçtiğim bölümler

 

” (…) Sebep ne olursa olsun çocukların masumiyeti ve dokunulmazlıkları konusundaki asgari vasatımızı kaybedersek gelecekte yaşayabilecek bir ülkemiz olmayacağı konusunda zihnim çok net. (…)