tesbih Posts

Fusûsu’l- Hikem’den “tenzîh” ve “teşbîh”e dair bilgi

 

Fusûsu’l-Hikem Tercüme Ve Şerhi-I adlı eserin (Müellifi: Muhyiddin İbnu’l-Arabî, Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk, Hazırlayanlar: Prof Dr. Mustafa Tahralı- Dr. Selçuk Eraydın, MÜİFVY, 7. Baskı, 2017) Nuh Fassı bölümünde tenzîh ve teşbihe dair bilgi bulunmakta. Buradan bir yere kadar alıntılama yapacağım. İfadelerde geçen bazı kelimeler ve kavramların günümüzdeki karşılıklarını ayrıca vereceğim.

M. İbn Arabî’nin tutum olarak ‘sırf teşbîh’ ve ‘sırf tenzîh’e yaklaşımı

 

(…) Fusûsu’l-Hikem’de Fass-ı Yûnusî’de “Şerîatın zemmettiği şeyin dışında mezmûm(zemmedilmiş/yerilmiş/kötülenmiş) bir şey yoktur. Zîra şerîatın zemmi hikmetten ötürüdür ki, onu Allah bilir, yâhut Allah’ın bildirdiği kimse bilir.” denilir ve netice olarak şunlar ifade edilir:

Bir sempozyumun açılış konuşmasından…

 

Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’ın, 16-17-18 Kasım 2011 günlerinde gerçekleşmiş “Bütün Yönleriyle Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri Sempozyumu”nda yapmış olduğu açılış konuşmasından bazı sözler:

“Her şey rabbinin tesbihini söyleyen bir canlıdır.”

 

Başlıktaki söz Muhyiddin İbn Arabî hazretlerinin Fütûhât-ı Mekkiyye adlı eserinde (Çeviri: Ekrem Demirli, Litera Yayıncılık, 14. Cilt, s.109, ISBN 978-975-6329-73-3, İstanbul-2011) geçer. Bu sayfa ve izleyen sayfadan bazı alıntılar yapacağım.