Türkiye Posts

Dikkatimi çeken üç gazete yazısından birer bölüm…

 

“(…) Sağlam bir idrakin rahatlıkla farkına varabileceği ve dolayısıyla tedbir alabileceği savrulmaları, biz güncel meselelerin getirdiği günlük olağan konum alışlar gibi görüyor ve değerlendiriyoruz. Bu bizi hem zeminsiz, hem tarifsiz bırakıyor.

“Seküler olsun, yüzbinlerce kişiyi öldürsün(mü?)”

 

M.Şükrü Hanioğlu‘nun 16 Nisan 2017, Pazar günü Sabah‘da çıkan yazısının başlığı böyle. Bu önemli yazı, tabloyu ortaya koyan şu cümleyle başlamakta:

“Beşşar el-Esed liderliğindeki Ba’as rejimi totaliter mezhep diktatörlüğünü sürdürme uğruna yüz binlerce kişiyi öldürerek, milyonlarca bireyi göçe zorlayarak ve “Mahd al-Hadarat (Medeniyetler Beşiği)” olarak adlandırılan bir ülkeyi harabeye dönüştürerek yirmi birinci asrın en büyük insanî trajedisini yaratmıştır.”

Şehircilik şurası ve Turgut Cansever

 

‘Turgut Cansever’le ilgili bir konferans, seminer, birkaç kişinin konuşacağı bir anma toplantısı, dergi veya gazete yazısı hep ilgimi çekmiştir. Ama maalesef ölümünden sonra. Onun değerini öldükten sonra farkedenlerden biriyim; îtiraf ediyorum.

“Şehit mi var? Vurun Erdoğan’a!”

 

Hakan Albayrak’ın bu günkü yazısının başlığı böyle. Sadece bu başlık bile söz konusu yazının okunmaya değer olduğunun anlaşılması için yeterli anlamı ifade ediyor ama ben yine de bir bölümünü alıntılayayım:

Obama’nın konuşması üzerine sıra dışı sözler ve değerlendirme

 

Süleyman Seyfi Öğün’ün “BM’deki bir çığlık üzerine çeşitlemeler” başlıklı yazısından alıntılar: