varlık Posts

Fusûsu’l-Hikem’den “ârif”e, “itibarî mertebeler”e ve “takvânın mertebeleri”ne dâir sözler

 

“Kader sırrına vâkıf, keşif ehlinden olan ârifler azdır.” (Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi-II, M.İ.Arabî, Terc. ve Şerh: A.A.Konuk, Yayına Haz.: M.Tahralı, S.Eraydın, 7.Baskı:2017, MÜİFVY, s.66)

Okunmaya değer bulduğum iki yazıdan alıntılar…

 

“Neredeyse bütün yazı domatese benzeyen domates aramakla geçirdim desem yeri… Maalesef artık tadıyla, kokusuyla gerçekten domates olan domates bulabilmek çok kolay değil. Bu bir çok ürün için böyle…

12.- 13. asırlarda yaşamış İbn Arabî’den ve 13. asrın iki büyük ârifinden (Sadreddin Konevî, Mevlânâ) sözler…

 

“İmdi hâriçten delil talebinden sakın! Basamaklara muhtaç ol! Ve delili zâtın için zâtından taleb eyle. Hakk’ı zâtında bulursun. Görmedin mi ki, Resûlullah (sav) Efendimizin nübüvveti (peygamberliği) sâbit olduğu ve akıl sâhipleri, kendilerinde, (Sav) Efendimizin kendisinin hevâsından değil Allah Teâlâ cânibinden söz söylediği karar bulduğu vakit, boyun eğmeğe ve teslîme dahil oldular. Ve onlar üzerine mükellef kılma görevleri mutasarrıf oldu. Ve onlar ‘delili nedir ve illeti nedir?’ diye suâl etmediler.” (Muhyiddin İbn Arabî, Tedbîrât-ı İlâhiyye, Tercüme ve Şerh: Ahmed Avni Konuk, Yayına Hazırlayan:Prof. Dr. Mustafa Tahralı, s.53, İz Yayıncılık, 6. Baskı, İstanbul, 2013)

Sadreddin Konevî hazretlerinden sözler

 

13. yüzyılda yaşamış (d.1210-v.1274), tasavvuf düşüncesine kazandırdığı boyutlar ve kendisinden sonraya etkileriyle çok önemli bir sûfî-düşünür olarak bilinen, çocukluğundan itibaren İbnü’l-Arabî’nin tasavvuf terbiyesi altında yetişmiş Sadreddin Konevî hazretlerinin İlahi Nefhalar adıyla dilimize çevrilmiş eserinden (Çeviren: Ekrem Demirli, Kapı Yayınları, 1. Basım: Mayıs 2015, ISBN: 978-605-5147-10-5) bazı sözler aktaracağım.

Er-Rahman ve er-Rahîm isimleri hakkında Sadreddin Konevî’den (k.s.) sözler

 

13. Miladî asırdan Üstad Sadreddin Konevî’nin (kuddise sırrıhu) (d.1210-v.1274), Ekrem Demirli tarafından “Fatiha Suresi Tefsiri” olarak tercüme edilen eserinde (İz Yayıncılık, 4.Baskı, İstanbul, 2009, ISBN 975-355-471-8) er-Rahman ve er-Rahîm isimleri hakkında dediklerinden şunları aktaracağım (köşeli parantez açılarak belirtilenler bana aittir. aa.) :