yakîn Posts

“İnsan varlığındaki üç nûr”

 

M. İbn Arabî‘nin (1165-1240) “Tedbîrât-ı İlâhiyye” adlı eserini okuyup anlamaya çalışmamızı, merhum Ahmed Avni Konuk‘un (1868-1938) bu eserin tercüme ve şerhini 1925 yılında, yani harf inkılabından birkaç sene önce tamamlamasına ve o tercüme ve şerhin de 1990’lı yılların başlarında günümüz Türkçesiyle değerli hocamız Mustafa Tahralı tarafından yayına hazırlanmış olmasına borçluyuz. Bu kıymetli eserden başlıkta belirttiğim konuyu olabildiğince kısa ve öz olarak aktarmaya çalışacağım. Yer yer parantez açarak bazı kelimelerin ve ifadelerin karşılıklarının bir kere verilerek anlaşılmasını sağlamayı gerekli gördüğümü belirtirim.

“Modern insanın içinde bulunduğu psikoz” hakkında…

 

“Şimdi bilemiyorum.
Yirmili yaşlarımda, birçok konuda teoriler öne sürer ve bunları ‘kesinlikle diye başlayan heyecanlı cümlelerle savunurdum.
Şimdi ‘kesinlikle sözünü hiç kullanmıyorum. Çünkü dünyada herşeyin görece olduğunu, hiçbirşeyin kesin sayılamayacağını öğrendim.”

Bu sözleri “Söz’ün Özü -kelâm-ı ilahi’nin tabiatına dâir-” başlıklı kitabının (Kitabevi, Ocak 1999) ÖNSÖZ’ünde nakleden (s.9) Dücane Cündioğlu, bunlara dair şunları söylüyor:

Bir dua

 

Ya Rabbi, müminler olarak dünyevî kaygılarımız yaşamımızda baskın olmasın. Sana kulluk etmekle, senin rızanı kazanmakla ilgili kaygımız baskın olsun. Bunun zor olduğunu biliyoruz ama Sen yardım edersen, merhamet edersen, irade buyurursan bu durum gerçekleşir. Sen istedikten sonra olmayacak var mıdır? Ne mümkün!