BirGün’den bir haber okudum. Bir gazete yazarının Adnan Oktar’ın arşivinin patlaması halinde her kesimden insanların canının yanacağını yazdığına dair bir haber. Ama bu haberin içeriğinin anlamı, değeri veya değersizliği değil dikkatimi çeken. O gazete yazarının isminin önüne konulan sıfat. “Gerici” sıfatı. BirGün’de o haberi yazan, hangi dönemdeyiz, farkında değil, tuhaf gördüğüm bu. Hâlâ “gerici”, “ilerici” sıfatları bir anlam ifade ediyor mu şimdilerde? Artık böylesi tek kelimelik yafta çağrışımı yapmaktan öte birşey ifade etmeyen nitelemelerin kullanım süreleri çoktan doldu sanıyordum. Ama kafa aynı kafa demek ki. Gerici bilmem kim diye yazabiliyor bir haber metnini kaleme alırken biri ve o haber o şekilde yayına girebiliyor o yayın organında. Asıl gericiler bu tavrı sürdürenler olsa gerek. Geride kalanlar anlamında. Geride kalmayı şiar edinenler olarak. Çünkü bir insanın bir görüş, bilgi, düşünce açıklaması karşısında o insanı nitelemek, tanıtmak, hakkında bir anımsatma yapmak için tek kelimeyle yaftalamak yerine biraz olsun daha ayrıntılı, ikna edici, tanıtıcı bir ifade kullanmak gerekmez mi? Sen ilericisin, o gerici, öyle mi? Bu kafa tam da böylesi kesinlik / mutlaklık belirtir, tek kelimelik bir nitelemeyi hak ediyor asıl.