Cevâmiu’l-Kelîm: İbnü’l-Arabî’nin Dünya Görüşünde İnsan ve Âlemdeki konumu
Muhammed Bedirhan‘ın bu başlıklı yazısından ( 2 aylık düşünce dergisi Teklif, Kasım 2022/ Sayı 6) yer yer yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.
“Cevâmiu’l kelîm insanın en mükemmel varlık moduna işaret eden anahtar-kavramdır ve Fusûs’ta yer alan bütün meseleleri anlamak bu kavramı anlamakla doğrudan ilişkilidir.” (s.198)
“İnsan âlemdeki diğer şeylerin olmalarının sebebi, var oluş süreçleri için bir tür aracı ve var olmalarının gayesidir. Bundan dolayı insan âlemdeki diğer varlıklar için ontolojik bir ilkedir. Öte yandan Tanrı’nın âlemi yaratmasındaki gaye olan bilinmeye duyduğu sevgi en kâmil hâliyle insan vâsıtasıyla tahakkuk eder.” (s.200)
“İnsan türünün hakikatini teşkil eden ve toplayan anlamına gelen el-Câmi’ ismi ve bu türün en kâmil ferdinin hakikatini teşkil eden Allah ismi, ilâhî isimlerin kapsam bakımından en geniş olanıdır. Dolayısıyla âlemdeki şeylerin hakikatleri konumunda olan diğer ilâhî isimler bu isimlerin şemsiyesi altında toplanırlar.” (s.202)
“Gerek el-Câmi’ gerekse Allah isminin mazharı ve tecelligâhı olması dolayısıyla tür ya da fert olarak insan, bütün ilâhî isimlerin hakikatlerinin kendisinde toplanması nedeniyle aynı zamanda Tanrı’nın sûretidir / imago Dei. Bu özellik onun epistemolojik ilke olması hususunda teorik bir zemin teşkil eder. Ayrıca insanın hem tür hem de fert itibariyle halifetullah (Allah’ın halifesi -a.a.) olması, âlemi yönetmesi gibi ontolojik sonuçlar da bu özelliğin bir yansımasıdır.” (s.204)
Şeyh Hazmi Tura’nın O’na övgüsüyle aynı sayfada yazısı tamamlanıyor yazarın:
Bu âlem buldu nûrunla bidâyet yâ Resûlallah / Yine sende bulur âlem nihâyet yâ Resûlallah / Sana ta’zim için gönderdi Cibrîl-i Emîn’i, Hakk / Seni dergâhına Hakk etti dâvet yâ Resûlallah / Şeb-i Mi’râc husûsî bir tecellîdir Sana yoksa / Bütün ânın senin, mi’râc-ı İzzet yâ Resûlallah / Seni gören görür Hakk’ı ki, Sen mir’ât-ı Rahmân’sın / Cemâl-i zâtını görmek ne devlet ya Resûlallah / Senin hâk-i itirnâkın tefâhur eyler eflâke / Harîm-i hazretindir arz-ı cennet yâ Resûlallah / Günahkârım huzurunda beni affeyle Sultânım / Ki Sensin âleme hüccet-i Rahmân yâ Resûlallah / Der-i devlet maâbında boyun bükmüş niyâz eyler, / Kulun Hazmî diler senden şefâat yâ Resûlallah!