Ekim 2023 Posts

Ahadiyet hakkında bilgi

 

Abdülkerîm el-Cîlî‘nin eseri olan İNSÂN-I KÂMİL’in Abdülaziz Mecdi Tolun tarafından yapılmış tercümesi İZ Yayıncılık’tan (4.Baskı: 2015, Yayına Hazırlayanlar: Yrd. Doç.Dr. Selçuk Eraydın, Ekrem Demirli, Abdullah Kartal) çıkmıştır. Bu kitabın Beşinci Bâb’ını teşkil eden “Ahadiyet Hakkındadır” başlıklı bölümünden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.

“Ahadiyet, yalnız zât tecellîsinden ibarettir. Bu tecellîde esmânın, sıfâtın (İlâhî İsimler ve sıfatların) ve bunların müessirâtından (etkinlerinden) hiçbir şeyin zuhûru yoktur. Hakkıyyet ve halkıyet itibarlarının hepsinden soyutlanmış olarak tecellî eden sırf zâtın ismi “ahadiyet”tir.

Sen kendi zâtında müstağrak (batmış) olur, itibarlarını ve vasıflarını unutur ve anılarından nazarını keserek kendini kendinde tefekkür edersen, kâinatta ahadiyet tecellisine senden ziyâde tam mazhar olan bir şey olamaz. Sen sende ol! Hakkıyet vasıflarından müstehak olduğun şeyleri kendine nisbeti unut! Nuût-ı halkıyyeyi de (halkî nuûtı / vasıflandırmaları) sıfatları bir tarafa bırak; işte insandaki bu hâlet (hâl) , kâinatta ahadiyet’in tam mazharıdır (zuhur yeridir), bunu anla!

ABD, bulunduğu coğrafyada güçlü bir Türkiye’den rahatsız!

 

Türkiye’nin özellikle Suriye ve Irak sınırlarından içerisine doğru 30 km derinlikten bahsedilen bir alanda teröristlerle mücadelesinden ABD’nin rahatsız olduğu açık.

Millî iradenin karargâhı olan TBMM’ne yapılmış sayılacak bu sabahki, görünürde İçişleri Bakanlığı’na olan mel’un saldırı da ABD’nin rahatsız olduğu güney sınırımızdan içerisine doğru belirttiğim sıkıntıdan ötürü Türkiye’nin duyarlılığı ve gereken karşılıkları vermesi olaylarından rahatsızlığı âşikâr olan teröristler ile ilginç olarak zâhiren dostumuz görünen ABD’nin de rahatsız oluşu, bu hain saldırı karşısında elbette düşünülmekte.

Bu yazının başlığı bir gerçeği ifade ediyor: ABD, bölgesinde güçlü bir Türkiye’den rahatsız! Bırakınız dostumuz olmasını, bulunduğu bölgede güçlü ve itibarlı olması istenmeyen bir ülke.

1960’lı -70’li yıllarda Türkiye solu ABD’ye karşı idi ama yüzeysel ve sloganist bir karşı oluş yaklaşımı vardı. Aklıma o yıllar ve gösteriler, eylemler geliyor. Şimdilerde ABD’nin Türkiye’nin dostu olmasını düşünmek şöyle dursun, düşmanı olmadığını düşünmek safdillik sayılmaz mı? Üstelik şimdilerde Fetöcüler de var. Pensilvanya’da lideri ve elebaşıları ABD’nin himâyesi altındalar. ABD de, Avrupa da, Rusya da bu örgüte sempati ve beklenti ile bakarlar diye düşünüyorum. 15 Temmuz kalkışması bu örgütün Türkiye’yi ele geçirme girişimiydi ama muvaffak olamadılar.

Düşünün, ülkemizi ele geçirmek için bir kalkışma oluyor, başarılı olamayınca Fetöcülerin en azından ileri gelenleri Pensilvanya’ya gidiyor. Ve yaşamlarının geri kalanını orada geçirmekteler. Ve ABD bizim dostumuz, öyle mi! İnanılası bir durum söz konusu olabilir mi?