Ahadiyet hakkında bilgi
Abdülkerîm el-Cîlî‘nin eseri olan İNSÂN-I KÂMİL’in Abdülaziz Mecdi Tolun tarafından yapılmış tercümesi İZ Yayıncılık’tan (4.Baskı: 2015, Yayına Hazırlayanlar: Yrd. Doç.Dr. Selçuk Eraydın, Ekrem Demirli, Abdullah Kartal) çıkmıştır. Bu kitabın Beşinci Bâb’ını teşkil eden “Ahadiyet Hakkındadır” başlıklı bölümünden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.
“Ahadiyet, yalnız zât tecellîsinden ibarettir. Bu tecellîde esmânın, sıfâtın (İlâhî İsimler ve sıfatların) ve bunların müessirâtından (etkinlerinden) hiçbir şeyin zuhûru yoktur. Hakkıyyet ve halkıyet itibarlarının hepsinden soyutlanmış olarak tecellî eden sırf zâtın ismi “ahadiyet”tir.
Sen kendi zâtında müstağrak (batmış) olur, itibarlarını ve vasıflarını unutur ve anılarından nazarını keserek kendini kendinde tefekkür edersen, kâinatta ahadiyet tecellisine senden ziyâde tam mazhar olan bir şey olamaz. Sen sende ol! Hakkıyet vasıflarından müstehak olduğun şeyleri kendine nisbeti unut! Nuût-ı halkıyyeyi de (halkî nuûtı / vasıflandırmaları) sıfatları bir tarafa bırak; işte insandaki bu hâlet (hâl) , kâinatta ahadiyet’in tam mazharıdır (zuhur yeridir), bunu anla!