Kur’ân-ı Kerîm Tevbe Sûresi’nin anlamlarıyla ilk yedi âyeti
(Peygamberimiz (s.a.v.) emretmediği için, Tevbe, diğer adıyla Berâ’e sûresinin başına besmele yazılmamıştır.)
(1) “Bu, Allah ve Resûlü’nden, kendileriyle andlaşma yaptığınız müşriklere (Allah’a ortak koşanlara) bir ültimatomdur.” (2) “(Ey müşrikler !) Bundan böyle yeryüzünde dört ay serbestçe dolaşın! Şunu da bilin ki, siz, Allah’ı âciz bırakacak değilsiniz. Allah mutlakâ kâfirleri (inkârcıları) rezil-rüsvay edecektir.” (3) Bir de Allah ve Resûlü’nden hacc-ı Ekber (en büyük hac) günü, insanlara bir ilândır ki, Allah ve Resûlü, artık müşriklerden berîdir (sâlimdir). Derhal tevbe ederseniz, sizin için hayırlı olur. Yok eğer aldırmazsanız, bilin ki, siz Allah’ı âciz bırakacak değilsiniz. Küfredenleri acıklı bir azapla haberdar eyle!”
(4) “Ancak andlaşma yaptığınız müşriklerden daha sonra size (sözünde) hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinizde hiçbir kimseye yardım etmemiş olanlar müstesna! Bunların müddetleri (sona erinceye) kadar sözleşmelerini tamamlayınız. Çünkü Allah takva sahiplerini ( Allah’tan korkarak O’nun emirlerine uyan ve yasaklarından kaçınanları) sever.”
(5) “Haram aylar çıktığında, artık o müşrikleri nerede bulursanız tepeleyin (savaşın onlarla), yakalayın, esir edin, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namazı kılıp zekâtı verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Gerçekten Allah çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.”
(6) “Eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, ona aman ver! Tâ ki Allah’ın kelâmını dinlesin; sonra onu emîn olduğu yere kadar ulaştır. Çünkü bunlar gerçeği bilmez bir kavimdir (toplum).”
(7) “Müşriklerin Allah ve Resûlü katında nasıl bir sözleşmesi olabilir? Ancak Mescid-i Haram’da sözleşme yaptığınız kimseler vardır ki, onlar müstesnadır. Bunlar size karşı dürüst hareket ettikçe siz de onlara karşı dürüst olun. Şüphesiz Allah (hıyanetten) sakınanları sever.”
No Comments