Bu Pazar (6 Ağustos 2017) en çok dikkatimi çeken iki gazete yazısı
Birisi Mahmud Erol Kılıç‘ın İslam siyaset felsefesi tek midir? başlıklı yazısı. Bu yazının bir yerinden kısa bir alıntı:
“Ben derim ki İslam âlemi gelenekteki sûfi siyasal düşünceyi arıyor. Diğerlerinin söylemleri sabun köpüğü gibi parladı ve söndü. Tıkandılar. Ne bizlere, ne bütün insanlığa faydalı olabilecek bir siyaset üretemiyorlar. Sadece ona buna saldırmaktan başka özgül duruşları yok.”
http://www.yenisafak.com/yazarlar/mahmuderolkilic/islam-siyaset-felsefesi-tek-midir-2039422
Diğeri, M. Şükrü Hanioğlu‘nun “Bir Türkiye” nasıl yaratılabilir? başlıklı yazısı. Bu yazının da bir yerinden yine kısa bir alıntı:
“Herkesin kendisi olarak katılabileceği, kimsenin marjinalleştirilmeye çalışılmadığı, eğitimin temel hedefinin tercih edilen eğilim ve dünya görüşlerini içselleştirmiş, “yaşı genç kopyalarımız”dan oluşan “nesiller” yaratmak olmadığının kabul gördüğü, “çoğulculuk” temelli bir toplum, asırlık çatışma ekseninin tedricen önemini kaybetmesine yol açacaktır.“
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/hanioglu/2017/08/06/bir-turkiye-nasil-yaratilabilir
No Comments