“Uzak yerin somunu büyük olur”

 

“Müslümanlığın Avrupa ve Amerika’da yayılması çoğunluğun ilgisini çekiyor. Üstelik bu yörelerden ülkemize kadar ulaşmış olan bazı isimler çevresinde şimdiden bir hayranlık hâlesi oluştu bile. (Bu yazının başlığını alıntı olarak teşkil eden cümle kısmen burada)”

Bu Türk atasözü, İsmet Özel‘in “Uzak Yerin Somunu” başlıklı yazısında (Üç Zor Mesele Teknik-Medeniyet-Yabancılaşma (TİYO, Eylül 2014, II. Baskı, s.461-463) geçiyor. Bu yazının birkaç yerinden yapacağım alıntılamalar oluşturacak bu yazıyı.

“İnsanları yönetmek istemek benim gözümde makbul bir yere sahip değil. (…) Napolyon’un Mısır’a nüfuz edebilmek için Müslüman geçinmiş olmasına dikkatle bakmak lâzım, çünkü bu vakıa dünün olduğu kadar bugünün de meselesi.”

“Önce son asır boyunca biz Müslümanların İslâmiyet hakkında gayr-i müslim şahsiyetlerin sarfettikleri övücü sözlere ister istemez verdiğimiz önemi hatırlatmak isterim. Napolyon da bunların arasındadır. Goethe, Kazancakis, Rimbaud ilh… listeyi uzatabiliriz. (…) Yani biz Müslümanlar gayr-i müslimlerin dinimize rağbet etmesini kendi müslümanlığımızın mazereti gibi görüyoruz. (…)”

” Türkiye’de yaşayan müslümanlar olarak elbet birçok meselelerimiz var. Bunların büyük bir kısmı dünyanın günümüzde aldığı biçimle bağlantılı. Ama kökü ve niteliği ne olursa olsun bunlar bizim meselemizdir. Bunların gerçekten mesele olup olmadığını bilebilecek olan da biziz. (…) Bir meseleye dışarıdan bakan kişi belki şematik ve teorik bazı çözümler teklif edebilir ve kâğıt üzerinde bunlar son derece aklî, isabetli çözümler olabilir, ancak bir yaraya neşter vurulduğu zaman canı yanan kim ise tedavisi yapılan da aynı kimse olmalıdır. Eğer biz ameliyat olacak ve bunun faydası başkasının olacaksa ortada bir saçmalık vardır.”

Durumun saçmalığı bizlerin kendi meselelerimizi tanımamakta ısrar edişimizle artmaktadır. (…) Batılılaşma çemberine takılmış doğulu ahali metropol yöresinin bâkir şarklılığına imrenerek özlemle, iştiyakla bakıyor. (…) Bugün Avrupa ve Amerika’nın meselesi (Sovyetleri dışta tutmaksızın) diyebiliriz ki Müslümanların batı ölçülerinin dışında bir girişimde bulunmalarına engel olmaktır. Batıdan ithal edilen Müslümansı bir yaklaşım bu iş için biçilmiş bir kaftan neden olmasın?” (s.461-463)

No Comments

Leave a Comment

Please be polite. We appreciate that.
Your email address will not be published and required fields are marked